Dünyanın hayranlıkla izlediği deri ve kürk tasarımları 7. İstanbul Deri Moda Fuarı’nda podyuma çıktı. 15 ülkeden 40.000 katılımcının ziyaret etmesinin beklendiği fuar, sektörün uluslar arası aynası konumunda.
Açılışını TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, Türkiye Deri Konfeksiyoncuları Derneği (TDKD) Başkanı Mehmet Ali Dinç ve TÜRDEV Başkanı Volkan Çandar’ın yaptığı bu yıl 7’ncisi gerçekleştirilen İstanbul Deri Fuarı’nda konuşan Türkiye Deri Konfeksiyoncuları Derneği (TDKD) Başkanı Mehmet Ali Dinç “Cumhuriyetimizin 100. yılı olan 2023 yılı için belirlediğimiz, 500 milyar dolarlık ülke ihracat hedefimize ulaşabilmemiz için fuarcılığa gerekli önem verilmeli ve yeterli destekler sağlanmalıdır. Bu ihracat hedefine ulaşabilmemiz için ülkemizde 2023’e kadar 500 uluslararası nitelikte moda ve ihtisas fuarının yapılmasının gerekli olduğunu düşünüyoruz. İDF de bu sürecin ve faaliyetin amiral gemisi olacaktır” diye konuştu. 15 ülkeden 40 bin katılımcının ziyaret etmesinin beklendiği fuar, sektörün uluslar arası aynası konumunda.
Türk deri sektörünün en etkin pazarı olan Avrupa pazarının ekonomik bunalımlar yaşamasına rağmen sektörün büyüdüğüne vurgu yapan Mehmet Ali Dinç, “Geçen yıla baktığımızda geleneksel pazarımız olan Avrupa ülkelerinden yüzde 30’u aşan düşüşler yaşamamıza rağmen, deri sektörümüzün 2012 yılı ihracatını yüzde 8.5 oranında artırdığını, deri ve kürk konfeksiyon grubumuzun ise 2011 seviyesini koruduğunu görmekteyiz” dedi. Sektörün Rusya başta olmak üzere doğu bloku ülkelerindeki etkinliklerini koruyarak, mağazalaşma ve yatırımlarla desteklenen pazar çeşitlendirme çabalarıyla 2012’de Çin’e ihracatını yüzde 90 artırdığını vurgulayan Dinç, “Hedefimiz Rusya ve İtalya’daki mevcut pazarımızı koruyup, Çin’in yükselen orta gelir sınıfına daha fazla ürün satmak. Bunu yaparken de Avrupa ve ABD’deki ihracat payımızı artırmak öncelikli hedeflerimiz” dedi.
Teşvik politikalarında hakim olan bölgesel yaklaşımın deri sektörünü fiilen kapsam dışında bıraktığını vurgulayan Dinç, “Gerek teşvik politikalarının belirlenmesinde gerekse İstanbul’un kentsel dönüşüm ve imar planlarının tayininde deri sektörünün de görüşleri alınmalı. Sektörümüzün İstanbul’da kümelendiği ve bu amaçla geçmişte çok büyük miktarda yatırım yaptığı gerçeğinin göz önünde bulundurulması büyük önem taşımaktadır” dedi. Yıllardır istihdam deposu görevi gören deri sektörünün, buna rağmen gerekli desteği göremediğini vurgulayan Dinç “Sektörümüz bir istihdam deposu halinde birçok kişi ve sektörü finanse etmektedir. Sektörümüzün oluşturduğu bu istihdama rağmen yeteri kadar desteklenmediğini görmekteyiz. Küresel üretici rakiplerimize baktığımızda vergilerin yanı sıra istihdam ve çevre maliyetlerindeki dampingi gibi çeşitli haksız rekabet unsurları sayesinde rekabette avantajlı konuma geçtiklerini görmekteyiz” diye konuştu.