Metaverse ve dijital moda; insanlar, gezegen ve hayvanlar için daha mı iyi? Sürdürülebilirlik planlarımız için hepimizin beklediği çözüm bu mu?
Moda endüstrisi, çevre üzerindeki etkisinden her geçen gün daha fazla sorumlu tutuluyor. İncelemeler ve kontroller arttıkça, markalar çalışma yöntemlerini sürdürülebilirlik merceğinden yeniden değerlendirmek zorunda kalmaya başladı. Mevcut iklim krizinde markalar, diğer sektörlerde de olduğu gibi sürdürülebilirliği bir öncelik haline getirmeli ve yalnızca çevreyi korumak için değil, aynı zamanda güncel kalmak için de stratejiler oluşturmalıdır.
Tüm bunlar konuşulurken geçtiğimiz Mart ayında, moda dünyası ilk kez Metaverse Moda Haftası’na tanık oldu. Bir kez daha, “web3”, “metaverse modası” ve “dijital moda” etrafında dönen konuşmalar dikkatleri üzerine çekti. “Dijital moda” terimi onu biraz da oyun dünyasına aitmiş gibi hissettirse de oyun meraklısı olmayan biri bile dijital moda ile bir şekilde mutlaka karşılaşmıştır. İlk tanışma ne şekilde olursa olsun, dijital moda internetin başlangıcından beri var, ama yakın zamana kadar bu kadar geniş çapta duyulmadığı ise bir gerçek. Son birkaç yıldır, artırılmış ve sanal gerçeklik teknolojileri ile dijital moda etrafında yeni fırsatlar ve tartışmalar açılırken pandemi süreci bu terimin kelime hazinemizdeki yerini daha da derinleştirdi. Bu süreçte moda ve diğer pek çok sektör geri adım atmak zorunda kaldığında, dijital moda savunucuları, dijital modanın teknolojinin gösterişli pazarlama hilelerinden veya CGI defilelerinden daha fazlası olduğu gerçeğini önemle vurguladı.
Dijital Moda ise bu fırsatı değerlendirerek, nerede ise tamamen “sürdürülebilir” bir hayal dünyasında, üretimden, kirlilikten, atıktan uzak giysiler ve uluslararası uçuşlar olmadan gerçekleştirilen defileler ile moda dünyasını canlı tutmayı hedefledi. Bu noktada sektördeki herkesin merak ettiği, tekstil ve moda dünyasını yakından ilgilendiren bir soru karşımıza çıktı.
Metaverse ve dijital 3B varlıklar nedir?
“Metaverse” terimi, internet içinde 3B teknolojileri kullanılarak oluşturulan sanal bir alanı ifade eder. Metaverse’de kullanıcı, heyecan verici yerleri ziyaret etmek, insanlarla tanışmak, sanat eserleri satın almak, gayrimenkul satmak veya dijital varlıklarını sergileyerek satmak gibi gerçek hayatta yaptıkları her şeyi yapabilecekleri sanal bir alana sokulur. Bu kavram, blok zinciri, artırılmış ve karma gerçeklik, “değişmeyen” tokenler (NFT’ler) ve son yıllardaki diğer birçok teknolojik gelişme ile doğrudan ilişkili. Dijital 3B varlıklar, sanal moda veya dijital moda olarak da adlandırılan Metaverse’deki modayı oluşturan ana öğelerden. Dijital varlıklar, modaya özel 3B tasarım yazılımı kullanılarak oluşturulabilir, fotogerçekçi olabilir veya belirli ortamlara uyacak şekilde tasarlanabilirler. Tasarım, örnekleme ve toptan satıştan AR deneyimlerine, dijital moda ve sanal dünyalara kadar bir ürünün tedarik zinciri boyunca kullanılabilirler.
Markalar dijital 3B varlıkları nasıl kullanıyor ve avantajları neler?
Dijital 3B varlıkların, yalnızca dijital avatarlar için giysi olarak kullanılmalarından çok daha fazla kullanım şekli ve avantajı var. Dönüşümleri, sürdürülebilirliği ve ürünleri pazara sunma hızını artırmak için dijital varlıkları kullanan, oldukça yaratıcı yollar bularak kullanıma sunmuş birçok marka var. Bu markalar, ürün sayfalarında 2B giysi fotoğrafları yerine dijital 3B varlıkları kullanarak, ürünlerin daha gerçekçi çevrimiçi görüntülerini rahatlıkla oluşturabilirken, kullanıcılar ürünün fotogerçekçi 3B görüntülerini çevirebiliyor ve her yönüyle inceleyebiliyor. İlave olarak markalar ürünlerini bir vitrinde sanal olarak görselleştirebiliyor ve satın alma siparişini rahatça gerçekleştirebiliyor. Dijital 3B varlıkların başka bir avantajı ise ürün üretilmeden önce tanıtım ve pazarlama amacıyla görüntülenebildiği ve sergilenebildiği için, fiziksel ürünler için oluşan maliyetleri ve pazara sunma süresini azaltıyor olması. Aynı zamanda firmalara daha yüksek müşteri katılımı ve dönüşüm oranları sağlayarak uygulandığı pek çok proje ile başarısını da şimdiden kanıtlamıştır.
Ürünlerinin 3B dijital modellerini e-ticaret sitesine eklediğinde, dönüşümlerde %20’nin üzerinde artış elde eden markalar bulunuyor. Ayrıca, e-ticaret sitelerinde bir 3B ürün görseli ile etkileşime giren kullanıcıların, sepete ürün ekleme olasılığının %44’e ve siparişi dönüştürme olasılığının ise %27’ye kadar yükseldiğini söyleyen birçok araştırma bulunuyor.
Moda endüstrisi – Metaverse ve Sürdürülebilirlik
Yönetim danışmanlığı şirketi McKinsey 2020 yılında yaptığı bir analizde, hiçbir şey değişmezse dahi 2030 yılına kadar modanın yılda 2,7 milyar metrik ton karbon emisyonundan sorumlu olacağını öngördü.
Bu nedenle sektörün ürettiğini ve kirlettiğini azaltması büyük önem taşımaktadır. Moda endüstrisi, tüm insanlığın karbon emisyonunun %10’unu üretir ve dünyanın en büyük ikinci su tüketicisidir. Alışveriş yapanlar, -özellikle Millennials ve Gen-Z -, markaların her geçen gün daha fazla bir dikkatle ve özenle küresel sorunları anlamasını ve sorumluluk almasını bekliyor. Markaların müşterilerinin değerleriyle uyum sağlamak için harekete geçme yollarından biri ise, alışveriş için daha sürdürülebilir bir yöntem oluşturan Metaverse Sanal Mağazalar açmak ve Dijital varlıkların kullanılması olarak karşımıza çıkıyor.
Bir moda markası olan Farfetch, satış öncesi tekliflerinden önce infleuncer’ları giydirmek için dijital moda pazarı DressX ile ortaklaşa yer aldıkları projenin sonucunda yaptıkları açıklamalarda sektör için çok değerli bilgileri paylaştı. Fartech’in yaptığı kampanyadan sonra paylaştığı bilgide “Dijitalleşerek 20 kişinin 24 yıl içmesi için yeterli olan 346.698 litre su tasarrufu sağladık. Ayrıca, fiziksel alanda benzer bir kampanya tarafından üretilen CO2 emisyonlarının %97,86’sını oluşturan ve 29 yıl boyunca günde 10 saat akıllı telefon kullanımına denk gelen 2.525 kg CO2 eşdeğeri tasarruf ettik.”
Farfetch ve DressX ön satış kampanyası, “dünyadaki ilk karbon nötr moda kampanyası” (RTIH) olduğu için bir başarı olarak kabul edilmiştir. Markaların dijital modaya olan ilgisi arttıkça DressX ve Fabricant gibi yeni, yalnızca dijital moda markaları ve platformları ortaya çıkmaya başladı. Sürdürülebilirlik çabalarına ulaşmaya yardımcı olmaktan daha ilgi çekici, etkileşimli bir alışveriş deneyimi sağlamaya kadar, dijital 3B varlıklar markalar için değerlerini kanıtlıyor.
Arimars Metaverse platformu NextAR nasıl bir rol üstleniyor
Arimars’ın 3 yıldan uzun süredir AR-GE çalışmalarını yürüterek geliştirdiği, sanal ve fiziksel gerçekliği bir araya getiren Özelleştirilmiş Metaverse Platformu – NextAR, markalar için benzersiz bir müşteri deneyimi sunmasının yanı sıra moda endüstrisinin sürdürülebilirlik projelerine de yardımcı oluyor. Arimars Metaverse platformu, daha “sürdürülebilir” bir dünya için üretimden, kirlilikten, atıktan uzak giysiler ve uluslararası uçuşlar olmadan gerçekleştirilen ürün tanıtımları ve lansmanlar ile moda dünyasını canlı tutmayı hedefliyor. Önde gelen markaların, müşterileri, çalışanları ve bayileri için Metaverse deneyimi yaşatmasının yanı sıra dijital 3B varlıkları kullanarak fiziksel ürünlerin satılmasını sağlıyor.
Tasarımcılar ise NextAR – Metaverse platformu sayesinde tamamen sanal showroomlar, mağazalar, lansmanlar ve etkinliklere sahip oluyorlar. Bu şekilde tüm üretim ve tasarım süreçlerinde oluşturulan israf önemli ölçüde azalıyor. Metaverse tasarımcılara aynı zamanda sonsuz yaratıcılık ve keşif alanı da sunuyor. Platformda kullanılan dijital 3B varlıklar, üretilen ürün sayısını azaltarak ve koleksiyon geliştirmek için gereken kaynak sayısını en aza indirerek moda endüstrisinin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmasında hayati bir rol oynuyor. Moda markaları, satın alınmadan veya podyumlara çıkmadan önce ürünlerin fiziksel üretimini kolayca yeniden ölçeklendirebiliyor ve bu çalışmada 3B dijital varlıklardan yararlanabiliyor. Günümüzde uygulanan metaverse projeleri, kısmen markaların sürdürülebilirlik girişimlerini geliştirmek için oluşturulmuş olsa da, iyileştirilmiş bir müşteri satın alma deneyimi de sunuyor. Müşteriler, bazı ürünleri kişiselleştirebiliyor, etkileşime giriyor hatta artırılmış gerçeklik teknolojisi ile bulundukları ortamda görüntüleyebiliyor ve satın alabiliyor. Arimars Operasyon Direktörü Buket Ustaoğlu, “Teknolojiyi ve müşteri ihtiyaçlarını çok yakından takip ederek NextAR- Özelleştirilmiş Metaverse Platformu’muzu eklediğimiz yeni özellikler ile geliştiriyoruz. Bu özellikleri planlarımıza alırken müşterilerimizden gelen geri dönüşlere ve sektörün gerçek bir sorununu çözmeye yönelik olmasına çok dikkat ediyor ve öncelik veriyoruz.
Örneğin 2023 yılında çıkacak yeni sürümümüzde gelecek özelliklerden bir tanesi ile “satılmayan mal sorununu” gidermeyi hedefliyoruz. Metaverse platformumuzu geliştirirken markaların herhangi bir uygulama indirmesine, kurulum yapmasına, profil oluşturmasına gerek olmadan büyük kitlelere ulaşabilmesini hedeflemiştik. Bugün sunduğumuz NextAR – Metaverse Platformu ile markaların sanal ortamlarına web sitelerinden hızlıca erişilebilir, bilgisayar, mobil cihaz veya sanal gözlükler ile kolayca deneyimlenebilir. Stratejik ortağınız olarak Arimars, metaverse stratejilerinizin şekillendirilmesine ve metaverse planlarınızın yürütülmesine yardımcı olmaktadır” bilgisini vererek markaların metaverse’deki varlıklarını belirlemeleri ile ilgili Arimars’ın nasıl yardımcı olabileceği hakkında daha fazla bilgi edinmek için kendilerine ulaşılabileceğini belirtiyor.