Ayakkabıda büyük vurgun

Spread the love

2012’de ithal edilen 38 milyon çiftin profesyonel oyunculara yönelik “özel teknoloji ihtiva eden ayakkabı” statüsünde Türkiye’ye sokulduğunu söyleyen TASD Başkanı Çetin, İthalatçılar, vatandaşın giydiği sıradan ayakkabıyı korunma önlemlerinden kaçırmak için bu statüde göstererek,
ekonomimize 681 milyon dolarlık zarar verdi” dedi.
Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği (TASD) Başkanı Hüseyin Çetin, hileli ithalat ile devletin vergi, yerli sanayicinin ise haksız rekabet yüzünden pazar kaybına uğradığını belirterek, getirilecek “Ek Vergi” ile haksız rekabetin önüne geçilebileceğini bildirdi. Hüseyin Çetin düzenlediği basın toplantısında, 546 milyon dolar ihracata karşılık 864 milyon dolarlık ayakkabı ithal edildiğini, acil önlem alınmaması durumunda fabrikalara tek tek kilit vurmak zorunda kalacaklarını söyledi. Son yıllarda Türkiye’nin ithal ayakkabı cennetine dönüştüğüne dikkat çeken Çetin, en sıradan ürünlerin bile Türkiye’de üretilmesi zor veya mümkün olmayan “özel teknoloji ihtiva eden ayakkabı” gibi gösterilerek yurda sokulduğunu açıkladı.

TASD Başkanı Çetin, 2012’de getirilen 38 milyon çift için 681 milyon dolarlık hileli ithalat gerçekleştirildiğini bildirerek, “Piyasada 200-500 TL arasında satılan profesyonel sporcuların kullandığı ayakkabılar göz önünde bulundurularak verilen bir ithalat ayrıcalığı, çift başına suni deri ayakkabılarda 1.5, deri ayakkabılardaki 2.35 dolarlık korunma önlemlerinden kaçmanın aracı olarak kullanıldı. Toplam ithalat içinde korunma kapsamında olmayan ayakkabı oranı 2006’da yüzde 7, 2008’de yüzde 8, 2010’da yüzde 9 iken 2012’de bu rakam bir anda yüzde 77’ye çıktı” dedi. Çetin, toplam ithalatın yüzde 77’sini oluşturan hileli işlemlerin, devlete 60 milyon dolarlık vergi kaybına
da neden olduğunu dile getirdi.

İHRACAT YÜZDE 196, İTHALAT YÜZDE 352 ARTTI
Dünyanın 9, Avrupa’nın 3’üncü büyük üreticisi olan Türk ayakkabı sanayinin, Uzakdoğu’nun ucuz ve kalitesiz ürünleri karşısında sıkıntılı günler geçirdiğine değinen Hüseyin Çetin, şöyle devam etti: “Türk ayakkabı sanayi yaklaşık 22 bin 500 işletmede 240 bin çalışanı ile ülke ekonomisine yıllık 5.2 milyar dolar katkı sağlıyor. 1990’larda yükselen ihracat grafiğimiz 2006 yılına gelindiğinde Uzakdoğu’nun ucuz ve kalitesiz ürünleri karşısında gerilemeye başladı. Anadolu topraklarında bin yılı aşkın bir geçmişi bulunan ayakkabı sanayini ithalatın yıkıcı etkilerinden kurtarmak için “korunma önlemi” başvurusunda bulunduk. İlki 2006 yılı Ağustos ayında yürürlüğe giren, 2009 ve 2012 yıllarında uzatılan “ek mali yükümlülük” maalesef ayakkabı sektörünün beklentisini karşılayamadı. Korunma önlemlerine rağmen ithalattaki hızlı yükseliş devam etti. 2003 – 2012 arasında ayakkabı ihracatımız yüzde 196 artarken aynı dönemde ithalatta yüzde 352’lik patlama meydana geldi. Halbuki etkin korunma önlemi uygulanan diğer sektörlerde ithalatta ciddi oranlarda azalma gözlemledik. Örneğin takım elbise ithalatında yüzde 17, gömlek ithalatında yüzde 24, tişört ithalatında yüzde 35, kazak-süveter ithalatında yüzde 24 oranında azalma kaydedildi. 500 milyon çift üretim imkanına sahip olmamıza karşın, ithalat baskısı nedeniyle kapasite kullanım oranımız yüzde 60’lara geriledi. Unutulmamalı ki ithal ayakkabı Türkiye için kapanan fabrikalar, artan işsizlik, ekonominin küçülmesive devletin gelir kaybı demektir. Oysa yerli üretim tüm bunların karşısındaki değerleri ve daha fazlasını ifade ediyor.” Hüseyin Çetin, ithal edilen ayakkabıların yüzde 77’sinin korunma tedbirleri dışında kalmasının zaten yeterince korunamayan ayakkabı sektörü için toptan imha anlamına geldiğini söyledi.

EK VERGİ KONULUP YENİDEN İHTİSAS GÜMRÜKLERİ OLUŞTURULMALI

İthalatçı firmaların kendi antrepolarını kurarak “İhtisas Gümrükleri Uygulaması”nı delmelerinin sektörde rahatsızlık yarattığını vurgulayan Çetin, ithal edilen ürünlerin gerçekte hangi vergi dilimine ait olduğu tam olarak bilinemeden işleme tabi tutulduğunu öne sürdü. TASD Başkanı Hüseyin Çetin, beklentilerini ise şöyle sıraladı: Ata mesleği olan ayakkabıcılık daha fazla zarar görüp ortadan kalkmadan, tekstil ve diğer sektörlerde olduğu gibi gerçek anlamda  bir “ek vergiye” ihtiyacı bulunuyor. Hileli ithalata yol açacak her türlü uygulamanın ivedilikle kaldırılması için ihtisas gümrüklerine geri dönülmesi gerekiyor. Kapasite oranımızın artmasıyla birlikte en az 90 bin kişiye istihdam yaratabiliriz. Çetin, ayakkabı sektörünün 2015 yılı ihracat hedefinin 1 milyar, 2023 hedefinin ise 1,5 milyar dolar olduğunu sözlerine ekledi.