Dünya, gerek üretim süreçleri gerek iş yapış biçimleri gerekse de gündelik pratiklerin işleyişi açısından bambaşka bir kimlik kazanmaya devam ediyor. Robotik teknolojilerin, yapay zekâ çalışmalarının, dijital entegrasyonların yoğunlaştığı bu yeni dünyada, küresel rekabette varlık kazanabilmek için teknik altyapıyı ileri düzeyde geliştirmek, üretim araçlarına ve insan kaynağına yatırım yapmak bir zorunluluk haline geldi.
Dijitalleşmenin hız kazanması küresel rekabeti de artırdı. Önümüzdeki dönemde “gelişmiş ülkelerin teknolojiyi, gelişmekte olan ülkelerin de ürünleri” ürettiği uluslararası iş bölümünde köklü dönüşümler yaşanması bekleniyor. Bu kapsamda teknoloji üretimi ülkelerin küresel arenada söz sahibi olmaları için bir mecburiyet haline geldi. İçe kapalı ekonomi modellerinin yerini alan küresel ekonomi modeli neredeyse tüm ülkelerin birbiriyle rekabet edebileceği bir ekonomik konjonktürün kapılarını araladı. Bu konjonktürde söz sahibi olmak isteyen ülkeler de hem nitelikli iş gücü hem de teknolojiye yatırım yaparak önümüzdeki dönemin stratejilerini oluşturdu.
Ülkemizin dijital dönüşümü
Türkiye Bilişim Sanayicileri Derneği tarafından hazırlanan Dijital Dönüşüm Endeksi 2020 raporu, ülkemizin dijitalleşme konusunda geldiği noktayı gözler önüne seriyor. Endekste, Türkiye’nin dijital dönüşüme uyumu, dijitalleşmeyle ilgili 64 gösterge kullanılarak 5 üzerinden hesaplanırken, 2019 ve 2020 yılları için 5 üzerinden sırasıyla; 2,94 ve 3,06 olarak hesaplandı. 2019’dan 2020’ye %4’lük bir iyileşme oluşsa da, bu ortalama performans Türkiye’nin dijital dönüşüme uyumu açısından kat etmesi gereken önemli bir mesafe olduğuna işaret etti. Endeks, Türkiye’de yenilik ve yatırım ortamını bozan faktörler arasında yer alan ileri teknoloji ürünlerinin kamu tarafından tedariğinin ve bilişim teknolojileri alanında üniversite sanayi iş birliğinin yetersizliğini ortaya koydu.
Dijital altyapı sorunlarının giderilmesi gerekli
Endeksin ortaya koyduğu veriler ülkemizdeki altyapı sorunlarına dikkat çekti. Dijitalleşme için altyapıyı yetersiz kılan en önemli üç faktör “elektrik üretimi”, “uluslararası internet bant genişliği” ve “güvenli internet sunucuları” olarak öne çıktı. Türkiye’de 1 milyon kişiye düşen güvenli internet sunucusu sayısının 4.340 olduğunu gösteren endeks verileri, ülkemizin bu oranla seçilmiş ülkeler ortalamasının oldukça gerisinde kalarak; Güney Kore, Brezilya, Çin, Meksika ve Hindistan ile birlikte alt sıralarda yer aldığını gösterdi. Veriler, Türkiye’nin performansının en düşük olduğu alanlardan birisinin de “internet kullanıcısı başına uluslararası internet bant genişliği olduğunu ortaya çıkardı. Bu göstergede; en kötü performans 850 kb/s ile Honduras iken, en iyi performans 10767262 kb/s ile Hong Kong’a ait olduğu görüldü. Türkiye’nin değeri ise 94995 kb/s ile 429665 kb/s olan dünya ortalamasının oldukça altında çıktı. Buna karşın altyapı konusunda Türkiye’nin en iyi olduğu alanın ise “mobil ağ kapsamı” olduğu görüldü.
Türkiye, dijitalleşmede “kullanım” konusunda iyi
Türkiye’nin dijitalleşme konusunda en iyi olduğu alanın “kullanım” olduğunu gözler önüne seren Dijital Dönüşüm Endeksi 2020 raporu, bireysel internet kullanımı oranında Meksika ve Brezilya’nın ardından 3. sırada olan Türkiye’de, nüfusun %71,04’ünün bireysel internet kullanıcısı olduğunu gösterdi. Veriler, her 100 kişide yalnızca 16,28 sabit geniş bant internet üyeliği ile Türkiye’nin yine seçilmiş ülkeler ortalamasının altında yer aldığına dikkat çekti. Dijital dönüşüm konusunda toplumsal farkındalığın düşük olduğuna dikkat çeken endeks, mevcut fiber altyapısının yeterli olmamasının yatırımları olumsuz etkilediğini ve altyapı yatırımları konusunda rekabet ortamının gelişmemiş olmasının da olumsuz göstergeler arasında yer aldığını gösterdi. Üniversitelerden mezun olanların, sektörün ihtiyaçlarını karşılayabilecek niteliklere sahip olmadığına dikkat çeken endeks, matematik ve fen eğitimi kalitesinin de düşük olmasına dikkat çekti. Medianova CEO’su Serkan Sevim, “Dijital dönüşümün önemini yadsımak bugün artık mümkün değil, hem altyapı hem de eğitim bağlamında çözülmesi gereken sorunlarımızın bulunduğu açık. Daha çok gencin dijital dünyaya dahil edilerek onların parlak zihinlerinden faydalanmamız gerektiğini düşünüyor; gençlerimizin, girişimcilerimizin meraklı, sorgulayan ve daha iyi eğitilmiş şekilde iş dünyasına katılmasını arzuluyoruz. Global vizyonu olan, iyi İngilizce konuşan ve çevik yöntemler ile çalışan daha çok girişimciye, yazılımcıya, veri bilimciye, sistemciye ve ürün yöneticisine ihtiyacımız var” dedi.
#dijital dönüşüm #rekabet #dijitalleşme #veriler #altyapı #Serkan Sevim #tedarik