Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) tarafından gerçekleştirilen 10. İstanbul Moda Konferansı bu yıl, 11-12 Ekim 2017 tarihlerinde Çırağan Palace Kempinski İstanbul’da “Why Turkey” teması ile hayata geçti. Konferans’ta Türkiye’de hazır giyim sektörünün gücü, sürdürülebilirlik anlayışı ve bölgede rakipsiz bir iş ortağı olarak yetkinlikleri vurgulandı.
Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) tarafından Marka Yatırım Holding’in isim sponsorluğuyla gerçekleştirilen 10. İSTANBUL MODA KONFERANSI bu yıl, 11-12 Ekim 2017 tarihlerinde Çırağan Palace Kempinski İstanbul’da “Why Turkey” teması ile hayata geçti. Konferans’ta Türkiye’de hazır giyim sektörünün gücü, sürdürülebilirlik anlayışı ve bölgede rakipsiz bir iş ortağı olarak yetkinlikleri vurgulandı. T.C. Ekonomi Bakanlığı tarafından desteklenen konferansa, Bakanlığın yurtdışı tanıtım faaliyetleri çerçevesinde yabancı firma temsilcileri davet edildi. Konferans açılış konuşmalarını TGSD Başkanı Şeref Fayat, İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi, Türk Eximbank Genel Müdürü Adnan Yıldırım yaptı.
“MARKALI İHRACATIMIZI % 50 ARTIRMA POTANSİYELİNE SAHİBİZ”
İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi: “Uluslarası bu konferansta sektörün geleceğine ışık tutacağız. Hazır giyim ve konfeksiyon Türkiye’nin 2. Tekstili de dahi edince en büyük ihracatçı sektörüyüz. 2017’nin ilk 9 ayında 12 milyar 610 milyon dolar ihracat gerçekleştirdik. Geçen yıla göre halen %1.8 gerideyiz ama yıl sonuna kadar hedeflerimizi tutturacağız. Ülkemize 15 milyar dolarlık bir katma değer sunuyoruz. Bu rakamalar yeterli değil. İhracatımızı kg başına 50 dolara çıkarmalıyız. İhracatın %72-73’ünü Avrupa’ya yapıyoruz. ABD orta ve uzun vadede en büyük pazarımız. Bu pazarda ihracatımızı 2 katına çıkarmalıyız. Almanya’ya ihracatta geçen yıla oranla aynı seviyedeyiz, İngiltere’de %6 gerideyiz, İspanya’da %12 artıdayız. Tasarım, katma değerli üretim ve markalı ihracatla büyüme elde edebiliriz. Markalı ihracatımızı %50’ye çıkarabilme potansiyeline sahibiz” dedi.
“İHRACATÇIYA 2017’DE VERECEĞİMİZ DESTEK TUTARI 40 MİLYAR DOLAR”
Türk Eximbank Genel Müdürü Adnan Yıldırım: “Eximbank olarak TGSD’nin düzenlediği konferansı ve yapılacak anlaşmaları yakından takip ediyoruz. Aktif büyüklüğü açısından 11. bankayız. Olumsuzluklara ve para politikalarına bakmaksızın değerlendirme yapıyoruz. İhracatçımıza geçen yıl 33 milyar dolar destek sağladık. Hedefimiz 40 milyar Dolar. 2016 sonunda ihracatın %23’üne destek vermişiz, 2017’de %26’sına destek vereceğiz. %25 hedefimizi bugün itibariyle tutturduğumuzu müjdelemek isterim. Yıl sonu hedeflerimize ulaştığımızda ihracatçısına en büyük desteği veren ülkeler içinde ilk sırada olan Güney Kore’ye biraz daha yaklaşmış olacağız”
“TÜRKİYE, AB VE KÜRESEL PAZAR İÇİN VAZGEÇİLMEZDİR”
TGSD Başkanı Şeref Fayat, “Why Turkey?” sloganıyla, bölgenin en gelişmiş hazır giyim sektörüne sahip ülkesi olan Türkiye’nin, 2017 ve devamında hazır giyim alanında güçlü bir iş ortağı olduğunu vurgulamak istediklerini söyledi. Fayat şöyle devam etti: “Bugün TGSD çatısı altında faaliyet gösteren üyelerimiz Türkiye hazır giyim ihracatının %60’ını gerçekleştirmektedir. Sektörün bütün değer zincirini üyelerimiz arasında görebilirsiniz. Sadece yönetim kurulu üyelerimiz 1 milyar dolar ihracat yapmaktadır. Türkiye’nin yıllık hazır giyim ihracatı 17 milyar dolar seviyesindedir. 20$/kg’lık ihracat kapasitesiyle en başarılı ihracatçı sektördür. Montaj sektörleriyle kendimizi karşılaştırdığımızda sıfırdan ürettiği ürünü tasarlayıp ihraç eden yönümüzle üstün bir konumdayız” dedi.
YENİ PERAKENDE FORMÜLÜ: Brandplus
Marka Yatırım Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mine Tozlu ve JLL Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Avi Alkaş da 10. İstanbul Moda Konferans’nda «Türk giyim markası» bilincini oluşturmayı, değerini güçlendirmeyi, düşük fiyat rekabetini katma değerli ve markalı ihracata çevirerek ülke ekonomisinde değer yaratacak yeni bir perakende modeli sundu. Markalaşma yolunu kısaltan perakende formülü BrandPlus’ta Türk üreticileri tek çatı altında toplanıyor. İlk kez 10. İstanbul Moda Konferansı’nda gündeme gelen BrandPlus, tek bir mağaza yatırım bedeli ile 30 farklı lokasyonda satış yapma imkanı sunarken küresel pazarda var olmak isteyen Türk üreticilere markalaşma yolunda test sürüşü yapma olanağı da sunuyor.
“ORGANİZE PERAKENDE BÖLGELERİ KURMALIYIZ”
JLL Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Avi Alkaş: “Biz bir tekstil ülkesiyiz ve çok ciddi bir birikimimiz var. Bugün Avm’lerde yabancı markalar LC Waikiki’nin, Damat’ın, Koton’un yanında yer istiyor. Bizim bundan sonra “Organize Perakende Bölgeleri” kurmalıyız. Yakın coğrafyadan başlayarak Balkanlar ve Orta Doğu başta olmak üzere Türk hazır giyimin markalaşması için çalışmalıyız. BrandPlus bize bu yolu kısaltacak” dedi.
TÜRKİYE’NİN MARKALARI İHRACAT YOLCULUĞUNU ANLATTI
Türk perakende markasını küresel pazarda temsil eden üç büyük Türk markası da Konferans’ta yerini aldı. LC Waikiki Ceo’su Mustafa Küçük, Orka Holding Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu ve Koton Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Yılmaz, Türkiye’nin Markaları & Markaların İhracatı oturumunda konuşma yaptı. SANKO Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Konukoğlu ve Mavi Jeans Kategori Direktörü Emre Kurtoğlu da sektörel bilgi birikimini ve markalaşma yolculuğunu aktardı.
LC Waikiki Ceo’su Mustafa Küçük: “Marka eksiğimiz yok lider eksiğimiz var”
“Üreticiydik, sadece üretim yatırımı yapıyorduk. Taklitlerimizin önüne geçmeye çalışırken lisansını aldık. Toptan satışla küçük bir mağazada 1990’larda satışa başladık. 1997 yılında LC Waikiki’yi satın aldık. Üretimle perakendeyi ayırıp mağazalaşmaya geçiş kararı aldık. 2010 yılına kadar iç pazarda var olacağız sonra dünyaya açılacağız demiştik. Doğru zamanda doğru kararı almak çok önemli. Geliştirdiğimiz markanın segmenti doğru seçildi. Tek bir alanda uzmanlaşacağız dedik ve farklı alanlara yatırım yapmama kararı aldık. Vizyon ve misyonu belirlerken “Neden?” sorusuna yanıt aradık. Niye Türkiye markası çıkmıyor sorusunu sorguladık. Dar gelirli bir aileden geliyorum. “İyi giyinmek herkesin hakkı” felsefesinden yola çıktık. Mütevazi ve çift kanatlı liderler yetiştirmeye özen gösteriyor hep öğreniyoruz. LC Waikiki olarak, 450’si Türkiye’de, 450’si yurtdışında toplam bine yakın mağaza ile 35 ülkede faaliyet gösteriyoruz. Her yıl 150 mağaza açılıyor. Ben nerede mağaza açılıyor ilgilenmiyorum. Türkiye’nin marka eksiği yok lider eksiği var. Ben zamanımı ekip yetiştirmeye harcıyorum. Global marka olabilmeniz için global tedarik zinciriniz olmalı. Bizim tedariğimizin %80’i Türkiye’den karşılanıyor. Bu aslında doğru değil. Konfeksiyon tarafı talebe cevap veremiyor. Türkiye’de konfeksiyonda istihdam edilecek işgücü yok. İşsizlik bu kadar yüksekken konfeksiyon işçisi neden bulamıyoruz, sorgulamalıyız. Dış giyim üretecek üretici arıyoruz. Tedarik altyapımıza yatırım yapmalıyız. Bizim yerimize Turquality çatısı altında konfeksiyoncuya, kumaşçıya teşvik verilmeli.
Markalaşmak isteyenlere tavsiyem: Hazır olmadan Batı’ya açılım yapılmamalı. LC Waikiki olarak biz halen Batı’da yokuz. Önce var olduğumuz ülkelerde büyüyecek, markalaşacağız. 2020’ye kadar hazırlığımızı yapacağız. Batı’da Zara’nın yanında 2023’te Türk markası olarak LC Waikiki’yi görebileceksiniz.”
Orka Holding Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu: “Yüzde 95’ini ülkemizde üretiyoruz”
“Hammadde aldığımız Avustralya’ya bugün son mamul ürün ihraç ediyoruz. Sidney’de 2. mağazamızı açıyoruz. Geçmişte bugünleri hayal edemezdik. Bir ülke sahip olduğu markaları kadar zengindir. Ana stratejiyi iyi kurgulamalısınız. Her segmentte var olma çabasına girmedik, kendi segmentimize odaklandık. “Ulaşılabilir lüks” kavramına odaklandık. İki yıldır hedefimiz İtalya. Bugün İtalya’da 9 noktada varız. 5-6 ay içinde 18 mağazaya çıkacağız. Azerbaycan’da 5. mağazamız var, Filistin’de de İsrail’de de varız. 2015 yılında en büyük yatırımı üretime yaptık. Teknoloji olarak Avrupa’nın sayılı üretim yatırımlarından birine imza attık. Gerçek katma değere odaklanıyor, 3 bin kişi istihdam ediyoruz. İhracatımızın %95’ini kendi ülkemizde üretiyoruz. Bir isteğim var: Yabancı hayranlığından kurtulup, kendi markalarımıza inanalım. Biz mağazacılığı ve perakendeyi öğrendik, büyük fırsatlar bizi bekliyor. Yeter ki Türk markasının gücüne inanalım.”
Koton Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Yılmaz: “Hammadde ve kumaş üzerindeki vergi indirilmeli”
“Türk markaları çok doğru zamanda Türkiye’de gelişim sergiledi. Türkiye bugün Avrupa’da avm mevcudiyeti açısından çok önemli konumda. 25 metrekarelik bir alanda ihracat fazlası alıp satarak işe başladık. Zamanla, üretim yapmayı, koleksiyon yapmayı ihracat yapmayı öğrendik. 2000’de 10 mağazamız varken Türkiye’de bugün 299 mağazamız var. Ferah mağaza yapısı, bol çeşit, uygun fiyat arayan tüketici beklentilerini hep ilk sırada tuttuk ve buna özen gösterdik. Fast fashion mass markette başarılı olmanın tek alternatifi. Bunu her ortamda deneyimliyoruz. 186’sı yurtdışında toplam 485 mağazamız var. İK’nız girişimci gibi davranan bireylerden oluşmalı. İK’ya ve altyapıya yatırım yaparak hedefimiz, bir dünya markası oluşturmak. Tedariğin % 80’ini Türkiye’den temin ediyoruz. Dünyanın en pahalı kumaş ve hammaddesini kullanıyoruz. Hammadde ve kumaş üzerindeki vergi indirilmeli. O zaman %90’ını Türkiye’den satın almamak için bir neden yok. Dünyanın sayılı moda ekosistemine sahibiz. Bu gücü, bu potansiyeli ekosisteme yarar sağlayacak bir yaklaşımla geliştirmeliyiz.
Mavi Jeans Kategori Direktörü Emre Kurtoğlu: “% 100 Türk üreticilerle çalışıyoruz”
“1991’den önce kurucumuz denim üretirken markalaşmaya gidiyor ve Mavi Jeans ile 1996’da pazar lideri oluyoruz. 1997’de herkes doğuya giderken biz Batı’ya giderek Amerika ve Kanada’da sonra Almanya ve Hollanda’da yatırım yaptık.. Bugün Rusya’da 11 mağazamız var. 2009 yılından sonra sadece denim yetmez diyerek kadın-erkek-çocuk üst giyimi de dahil ettik. 35 ülkede 6 şirketimzile faaliyet gösteriyor, 5.000’den fazla mağazada 3.500’e yakın çalışanımız bulunuyor. “Kaliteli olmalı, hayat standardımı yansıtmalı, üstüme tam oturmalı” tüketici beklentisine yanıt olduk. Ciromuz: 1.3 milyar TL. Türkiye’nin 142. şirketiyiz. 2014-2016 büyüme oranız %21. 80 ilde 331 mağazaya sahibiz. Mavi’yi marka, markayı moda yaptık. E-ticaret platformumuzda birleşik büyüme %39. Gurur duyuyoruz ki; %100 Türk üreticilerle çalışıyoruz.”
SANKO Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Konukoğlu: “Hafif bulut da olsa güneşli günler bizi bekliyor”
“Dünyada tekstil dendiğinde her zaman Türkiye’nin bayrağı dalgalanacak. Bugün konfeksiyon işçisi bulamıyoruz. Tekstil en fazla istihdam sağlayan, en katma değerli sektör. Kumaş konusunda çok ilerdeyiz. Tasarımda gelişiyoruz. Çantamızı alıp dünyayı gezeceğiz. Türkiye’de hafif bulut olsa da güneşli günler bizi bekliyor.”