Pandemi ile etkisi artan dijital dönüşüm, endüstride de dengeleri değiştiriyor. Üretim verimliliği başta olmak üzere endüstrideki pek çok alanda avantajlar sunan yapay zeka sistemleri, Türkiye’deki sanayicilerden de olumlu tepkiler alıyor.
Endüstri 4.0 sayesinde büyük bir yol kateden dijital dönüşüm ile elde edilen kazanımlar, sanayiye entegre edilerek toplum odaklı insansız teknolojilerle Endüstri 5.0’ın temelini oluşturuyor. Sanayiciler büyüme odaklı gelişim stratejilerinde, sezgileri olan ve problem çözme becerisine sahip insanın konumunu bir üst seviyeye taşıyarak daha önemli görevlerde bulunması gerektiğinin farkına varıyorlar. Bu durum da yapay zeka teknolojilerini kullanarak ile insanın işini kolaylaştırıp, üretimde verimi artırmaya olanak sağlıyor. Geliştirdiği otonom sistemleriyle global ve yerli firmalara endüstri alanında teknolojik çözümler sunan ZGN Otonom ve Robotik CEO’su Özgün Yabalak, Türk sanayicisinin dijital dönüşüme hazır olduğunun altını çizerek, “Türk sanayisi, Endüstri 4.0 sürecini hızlı şekilde benimseyerek erken harekete geçti. Uzun yıllardan beri süre gelen ve çözüm aranan birçok angarya ve zorlu sürecin Endüstri 4.0 ile birlikte hızlı ve kolay bir şekilde çözüme ulaşabileceğine olan inancını her zaman korudu. Bu sürecin ilk safhası olan dijital dönüşüm süreci de Türk endüstrisinde hızlı bir şekilde başladı. İlk yıllarda sıklıkla enerji ve otomotiv gibi yüksek cirolu sektörlerde dijital dönüşüm başarıları lanse edilse de şu anda günümüzde dijital dönüşümün tüm sektörlerde kendini belirgin bir şekilde göstermekte olduğunu rahatlıkla görebiliriz. Özellikle yerli çok sayıda yazılımsal çözüm, çok alternatifli donanım çözümleriyle birçok süreci ve işleyişi basitleştirmek, verim artışı sağlamak ve bu çözümlere ulaşmak oldukça kolay.” dedi.
Türkiye’de otonom sistemlerine olan talep artıyor
Özgün Yabalak, pandemi sürecinin endüstride insansız teknolojilerin önemini artırdığını ve bu geçişin kaçınılmaz olduğunu gösterdiğini belirtti: “Gerçekçi olmak gerekirse bizden önceki mevcut çözümlerle otonomi uygulamaları Türkiye’de oldukça dar bir çerçevede gerçekleştirilmiş ve sektörde çok kısıtlı bir uygulama imkanı bulabilmiştir. Bu durum özellikle otonom araçlara karşı sektör genelinde ön yargılı bir yaklaşım olmasına neden olmuştu. Son iki yıl içerisinde ZGN’nin otonom araç alanında aktif olması ve kendisini gösterip sektörde birçok uygulama yapmasıyla birlikte, firmalar ZGN’deki gelişmiş otonom operasyon çözümlerini görmeye başladı ve bu durumun lehimize değişmesine yardımcı oldu. Pandeminin de etkisiyle birlikte insansız operasyonların özellikle üretim sektörü için ne kadar önemli olduğunu da net bir şekilde görmüş olduk. Bu iki durum birbiriyle harmanlandığında sektördeki otonom operasyon çözümlerinin uygulanabileceği fırsat penceresi oldukça genişlemiş oldu. Deneme, demo ve satın alma taleplerinin neredeyse tamamı doğrudan sektördeki potansiyel müşterilerimizden gelmeye başladı ve süreçlerin tamamlanma takvimleri oldukça kısaldı. Türkiye’de otonom operasyona yönelik talebin önümüzdeki yıllarda da ciddi büyüme yüzdeleriyle artacağını rahatlıkla öngörebiliyoruz.”