Permess, 1965’ten beri Hollanda, İngiltere, Bangladeş, Dubai ve Çin’de konfeksiyon telası üretmektedir. Dünyadaki dört önemli konfeksiyon hammaddesi tedarikçisinden biridir. Tüm dünyayı etkisi altına alan ve güncelliğini koruyan Pandemi ve sektörün durumu ile ilgili sorularımızı Permess Tela Türkiye Yöneticisi Suat Küçüker, cevaplandırdı.
Corona virüsün firmanıza ve sektöre etkileri neler oldu?
“Koronavirüs sebebiyle tüm dünyada alınan önlemler ve kısıtlamalar alışveriş sektörünün durmasına yol açmış; bu sebeple geriye dönük olarak markaların, mağazaların, konfeksiyon üreticileri ve tedarikçilerinin tüm faaliyetleri yok denecek seviyeye gelmiştir.”
Bütün dünyayı etkisi altına alan Covid-19 sürecinde devletin sunduğu destek paketlerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Sektörel bazda önereceğiniz tedbirler var mı?
“Bir konfeksiyon hammaddesi üreticisi olarak konfeksiyon sektörü “mücbir sebep” kapsamına alınmasına rağmen sektörün tedarikçileri bu kapsama alınmadı. Yükümlülüklerimizi zamanında ve tam olarak ödedik, vergi ertelemelerinden yararlanamadık. 15 Mart’tan bu yana tüm personelimiz evden çalıştığı halde çalışma ödeneği başvurularımız ise henüz sonuçlanmadı. Kurulduğumuz günden bu yana devlete ve çalışanlarımıza yükümlülüklerimizi tam ve zamanında ödüyoruz. Devletimizin bizim gibi uluslararası firmalara pozitif ayrımcılık yapması ve imkanlarını bu firmalar lehine öncelikli olarak kullanması gerektiğini düşünüyoruz. Konfeksiyon sektörü ülkemizin toplam ihracatının %10’unu gerçekleştiren ve iki milyonluk nüfusa istihdam sağlayan, ihracatta katma değeri en yüksek sektördür. Bu sektörün imkanları kullanılarak bu dönemde gerek maske, gerekse koruyucu giysi ihtiyacı çok çabuk organize edilebilir ve bir ihracat unsuru olarak kullanılabilirdi. Bu dönemde organizasyon özel sektör dinamikleri kullanılarak yapılsa da hammadde fiyatlarının virüs öncesine göre %100 artması engellenemedi. Standartlar konulmadığı için herkesin aldığı maskenin doğru ve koruyucu olup olmadığı konusunda şüphe taşıdığını gözlemekteyiz. Bu sebeple konunun tam olarak çözüme kavuşturulamadığını düşünmekteyiz.”
Corona sonrası Türkiye’de ve dünyada sektörü nasıl bir gelecek bekliyor. Öngörüleriniz nelerdir? Firma olarak nasıl bir yol haritası izleyeceksiniz?
“Virüs öncesinde konfeksiyon ve tekstil sektörü, petrokimyadan sonra dünyayı kirleten ikinci sektör olarak ilan edilmiş ve markalar “sürdürülebilirlik” konusunu 2020 itibariyle hayata geçirmek için düğmeye basmıştı. Virüs sonrası sokağa çıkma yasakları, kısıtlamalar aslında gerçekten ihtiyacımız olan unsurları bize bir kere daha gösterdi: Temiz gıda, su, bahçeli veya balkonlu rahat bir ev, internet, berber, kitap, toprak, özgürlük ve tabi ki dostluklar, arkadaşlıklar… Yeni giysiye ihtiyaç duymadık, zira gardıroplar zaten giymediğimiz bir sürü giysiyle doluydu. Herkes bugünlerde normale dönmeyi arzu ediyor. Peki “normal” bizim virüs öncesi yaşadığımız, zaman fakiri, trafikle başlayıp biten, havası ve suyu kirli, tüketimle beslenen, kaotik dönem midir? Yoksa yukarıda bahsettiğim, eksikliğini hissettiğimiz unsurları içeren bir dönem midir? Bence normali yeniden tanımlamamız ve geleceğimizi buna göre planlamamız lazım. Permess olarak biz “fast fashion” dan “slow fashion” a doğru bir geçiş olacağını, daha doğal, daha ekolojik, daha değerli elyaflarla yapılmış kumaşlardan, daha fonksiyonel ve rahat giysilerin öne çıkacağını düşünüyoruz. Zaten “sürdürülebilir” ürünlerimiz bu konuda hazır, daha da geliştirmek için çaba sarf edeceğiz.”
Bundan sonraki süreçte pazarlama ve tanıtım konusunda ne tür yenilik ve değişimler bekliyorsunuz? Koronavirüs hazır giyim şirketlerinin çalışma koşullarını nasıl etkiledi?
“Virüsün bir aşısı veya tedavisi bulununcaya kadar müşteri ziyaretleri, yurtdışı seyahatleri gibi fiziksel temasların olacağını beklemiyoruz. Dijital haberleşme yöntemleri, 3D ve artırılmış gerçekçiliği içeren tanıtımlar daha öne çıkacak.
Yani hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını düşünüyoruz.”