İmalat sanayisinin gelişimi sonucundaki refah artışı ve yüksek gelir düzeyi hizmet sektörünün önemini daha çok ön plana çıkarmaktadır ve bu sektörün birçok ülkede Gayri Safi Milli Hâsıla’daki payı giderek artmaktadır. İstihdam sağlamada ilk sıralarda yer alan sektörde yapılan yatırımlar daha kısa sürede kendini ödemektedir. İstihdam, girişimcilik ve yatırım konularında fırsat yaratan sektörün giderek dünya ticareti ve yatırımındaki payı artmaktadır. Hem iç hem dış pazarın altyapısını belirleyen hizmet sektörü, ticaretin yapısını da etkilemekte ve ülkenin yaşam standardının yükselmesinde önemli rol oynamaktadır.
Türkiye’de de kendini ispat eden turizm, finans ve danışmanlık gibi hizmet sektöründeki şirketlerimiz hizmet ihraç etmek için organizasyon yapılarını değiştirip global pazara açılmaktadır. Bu noktada ise rekabet gücünü belirleyecek olan kalite ön plana çıkmaktadır. Kalitenin yanında nitelikli işgücü istihdamının da olması gerekmektedir.
Bugün hizmet sektörü kapsamındaki faaliyetler dünyadaki birçok firma tarafından üretilip satıldığı gibi ülkemizin kalkınmasında da en önemli katkılardan biri hizmet sektöründen gelmektedir. Dünyada hizmet ticaretinin serbestleşmesine yönelik ihtiyacın ortaya çıkması sonucunda GATS (Hizmet Ticari Genel Anlaşması) ile uluslar arası hizmet ticareti güvenilir kriterlere bağlı olarak düzenlenerek, taraflara eşit ve adil muamele yapan ve yatırım gücü olan ilk çok uluslu anlaşma olma özelliğini kazanmaktadır. Dünya hizmet ticaretinde ilk sırayı ABD almakta sonrasında ise İngiltere, Almanya, Fransa ve Japonya gelmektedir. Dünya’daki e-ticarete olan eğilim sonucunda artık hizmetlerin ticareti daha az maliyetle yapılabilmekte ve bu durum yeni ihracat fırsatları yaratmaktadır. E – ticaret siteleri bu denli revaçtayken bu tür sitelerin hem fikir yönünden hem de marka tescili yönünden korunması gerekir. Ülkemizde ağırlıklı olarak turizm ve müteahhitlik hizmetlerinin ihracatının yapılmakta olduğunu, dünyadaki gelişmelerin ülkemize diğer hizmet alanlarında da imkân yarattığını bilmek önem arz etmektedir. Mevcut teknolojilerin, patentlerin geliştirilmesi ve uygulanması bu anlamda bize fayda sağlayacaktır. Bunun yanında dünyaya açılmadan önce bölgemizde bulunan ülkelerin hizmet sektörlerini incelemek ve buralara ihracat yapmak tecrübe kazanmamızda önemli rol oynayacaktır. Ayrıca ihracat sırasında yarattığımız imajın sektörün pazardaki geleceğini doğrudan etkileyeceğinin unutulmaması gerekmektedir.
Hizmet sektörü serbestleştikçe daha fazla gelişecek ve ticareti artacaktır. Bu sebeple ülkemizin turizm dışındaki sektörlere de gereken desteği vermesi, nitelikli iş gücü yetiştirip pazarları takip etmesi, Ar-Ge, İnovasyon, patent araştırmalarını sürekli hale getirip teknolojiyi geliştirmesi gerekmektedir ki dünya hizmet ticaretinden almakta olduğumuz pay artsın.