Hefa Group CEO’su ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Murat Şahinler: “HEFA Group’un 2024 yılında ana hedefi, ihracat hacmini artırmak bunun yanı sıra ürün portföyünü genişletmek, Ar-Ge ve sürdürülebilir üretim teknolojilerine odaklanarak firmanın rekabet avantajını artırmak olacak.”
HEFA Group, İstanbul Hadımköy’deki suni deri üretim tesisi, Velimeşe Organize Sanayi Bölgesi’ndeki ham kumaş ve boya terbiye tesisi ve Kayseri’deki showroom ve satış mağazası ile suni deri ve kumaş üretimi yapan bir firmadır. Yurt içinde ve yurt dışında geniş bir müşteri kitlesine hitap ederek giyimden döşemeliğe, ayakkabılıktan çantalığa kadar birçok alana özel farklı ürünler sunarak sektörde öne çıkmaktadır. Aynı zamanda HEFA Group, üretim aşamalarında ve ürünlerini satışa sunmadan önce kalite kontrol süreçlerini titizlikle uygulayan, kalite standartlarına uygunluğu sağlamak amacıyla üretim aşamalarında sıkı denetimler gerçekleştirerek müşterilere yüksek kaliteli ürünler sunan bir firmadır. 68 yıllık suni deri ve tekstil mazisine sahip Hefa Group, geçmişten bugüne gösterdiği başarı ile sektörde adından söz ettirmeye devam ediyor. Geçmişten günümüze 80’den fazla ülkeye ihracat yaptıklarını belirten Hefa Group CEO’su ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Murat Şahinler, çalışmaları ve 2024 hedefleri konusunda sorularımızı cevaplandırdı.
Üretmiş olduğunuz ürünlerin çeşitleri ve kullanım alanları hakkında neler söylemek istersiniz?
“Hefa Group olarak, ürün yelpazemizde çeşitli kategorilerde yer alan sürdürülebilir ve doğa dostu malzemelerle üretilen suni deri ve kumaşları müşterilerimize sunuyoruz. Sektördeki sürdürülebilirlik ve etik değerlere olan bağlılığımızı koruyarak, hayvan derileri ve kürklerinin kullanımından kaçınıyoruz. Müşterilerimize giyimlik, konfeksiyonluk, çantalık, ayakkabılık, kemerlik, cüzdanlık, kırtasiyelik ve döşemelik gibi geniş bir ürün yelpazesi sunarak çeşitli ihtiyaçları karşılamayı hedefliyoruz. Her bir ürünümüzde kaliteyi ve estetiği ön planda tutarak, kullanıcıların şıklığı ve fonksiyonelliği bir arada bulmalarını sağlıyoruz. Özellikle piyasanın taleplerine göre tekstil ve moda sektöründe kullanılmak üzere casual, hodie, dış giyim gibi ürünlerde kullanılacak kumaşları renk, doku taleplerine göre üretip müşterilerimize sunuyoruz. Hefa Group olarak modayı ve tasarımı dikkate alarak sürdürülebilirlikte çevresel ve etik sorumluluklar dâhilinde üretimlerimize dikkat etmeyi amaç edindik. Ürünlerimizde kullanılan malzemelerin doğaya, insan sağlığına ve hayvanlara zarar vermeden üretilmesi, bizim için öncelikli bir prensiptir.”
HEFA Group’un sürdürülebilirlik, çevre ve geri dönüşüm konularına bakışını öğrenebilir miyiz?
HEFA Group olarak sürdürülebilirlik konularına büyük bir önem veriyoruz. Sürdürülebilirlik, bizim iş stratejimizin temel bir parçasıdır. Özellikle İTHİB’in birincilik ödülü aldığı sürdürülebilirlik çalışmalarında şirket olarak büyük destek verdik. Üretim süreçlerimizde çevre dostu malzemeler kullanarak ve geri dönüşüme odaklanarak çevresel etkimizi minimize etmeye çalışıyoruz. Global Recycle Standard donelerine uygun olarak pet şişelerin geri dönüştürülmesi ile üretilen iplikleri üretim tesislerimizde kullanıyoruz. Geçtiğimiz günlerde GRS sertifikasını almaya hak kazanarak sürdürülebilirliğe verdiğimiz önemi de resmi olarak belgelemiş olduk. Bununla birlikte üretim süreçlerimizde hem doğaya zarar vermeyecek hem de insan sağlığını koruyacak ham maddeleri tercih ediyoruz. Tüm ürünlerimizin bu özelliklerini laboratuvar ortamında yapılan testler ve sertifikalarla tescilliyoruz. Üretim tesislerimizde de baca gazı filtreleri ile hava kirliliğini önlerken az miktarda su tüketimini hedefleyen çalışmalar yapıyoruz. Aynı zamanda 11.5 megawattlık GES projeleriyle çevreye duyarlı, temiz enerji üretimine katkıda bulunarak sürdürülebilirlik misyonumuza hizmet ediyoruz.”
2024 yılı hedefleriniz, yatırımlarınız ve beklentileriniz nelerdir?
“2024 yılında HEFA Group olarak ana hedefimiz, ihracat hacmimizi artırmak bunun yanı sıra ürün portföyümüzü genişletmek, Ar-Ge ve sürdürülebilir üretim teknolojilerine odaklanarak şirketimizin rekabet avantajını artırmak olacak. Ayrıca yatırım stratejilerimiz çerçevesinde de yeni bir tesis kurmayı planlıyoruz. Yılın ilk ve ikinci çeyreklerinde gerçekleştirilecek toplantılarda, kuracağımız tesislerin temel planlaması ve yatırım miktarı detaylı bir şekilde ele alınacaktır. Bu bağlamda, özellikle Türkiye’nin Doğu bölgesi ve yurtdışında Mısır gibi lokasyonlar üzerinde durmaktayız. Yatırım kararımızdaki temel etkenlerden biri, bu bölgelerde maliyetlerin daha düşük ve işgücüne erişimin daha kolay olmasıdır. Ayrıca, söz konusu bölgelerdeki istihdam potansiyelinin etkili bir şekilde değerlendirilmesi, yatırımın bu bölgelere yönlendirilmesinde etkili olmaktadır. Elde edeceğimiz bu avantajlar ile ihracatta fiyatları daha uygun hale getirip ihracat hedefimizi daha üst seviyelere çıkartmayı amaçlıyoruz. Yeni tesislerde benimsenecek modern teknolojiler ve verimlilik odaklı süreçlerle birlikte üretim kapasitesinin artırılması planlanmaktadır. Bu süreçte, sürdürülebilir ve çevre dostu üretim yöntemlerine vurgu yapmayı hedeflemekteyiz.”
GES projeleriniz hakkında bilgi alabilir miyiz?
“Hefa Group olarak Şanlıurfa’nın Eyüp Nebi ilçesinde hayata geçirdiğimiz bir Güneş Enerjisi Santrali (GES) projesi bulunuyor. Bu proje, 396.000 m²’lik bir alanda 11.5 megawatt güce sahip güneş enerjisi sistemi olarak planlandı. Projemizin inşası 2024 yılı Haziran ayında tamamlanacak. Bununla birlikte mevcut projemizi genişleterek toplamda 20 megavat gücünde bir güneş enerjisi sistemi kurmayı planlıyoruz. Bu yeni projemizi 2025 yılının son aylarında tamamlamayı hedefliyoruz. GES projelerimizin temel amacı, sürdürülebilir enerji kullanımına katkıda bulunarak çevresel etkimizi azaltmaktır. Bu projelerle güneş enerjisini kullanarak temiz enerji üretiyor ve böylece çevreyi koruma misyonumuza hizmet ediyoruz. Şu anki projemiz, yıllık enerji tüketimimizin önemli bir kısmını karşılamak üzere tasarlanmıştır. Bu sayede çevre dostu enerji kullanımını teşvik ediyoruz.”
Türkiye’de ve dünyada sektörü nasıl bir gelecek bekliyor. Öngörüleriniz nelerdir?
“Tekstil sektörü, hem Türkiye’de hem de dünya genelinde kritik bir öneme sahip sektördür. Son dönemde, sektörde özellikle dış ticarette açık yaşanmış olsa da, ilerleyen yıllar için olumlu perspektifler öne çıkmaktadır. İşgücü maliyetlerindeki artışlar ve global pazarlardaki değişikliklere rağmen, sektörde belirgin bir toparlanma eğilimi gözlemlenmektedir. İç piyasada talebin artması, sektörün geleceği için kritik bir faktördür. Ayrıca, enflasyonun istikrarlı bir şekilde düşmesi, hem iç hem de dış pazarlarda olumlu gelişmelerin yaşanmasına katkıda bulunacaktır. Maliyetlerin artışı, özellikle Çin gibi düşük maliyetli üretim bölgeleriyle rekabeti zorlaştırmaktadır. Bu nedenle, yerli ham madde üretimini teşvik ederek maliyet avantajı elde etmek kritik öneme sahiptir. Ülkemizin, ham madde üretiminden tüketime kadar tüm tedarik zincirini içermesi, dışa bağımlılığı azaltma potansiyeline sahip bir avantajdır. Gelecekte, Avrupa ve Amerika pazarlarını daha da güçlendirmek ve bu pazarlarda konumumuzu korumak için stratejik adımlar atmamız gerekmektedir. Aynı zamanda, uzak pazarları da göz ardı etmeden, global ticaretteki fırsatları yakalamalıyız. Sektörümüzde, teknolojik yeniliklerin ve sürdürülebilir üretim yaklaşımlarının önemi giderek artmaktadır. Bu trendlere uyum sağlayarak, çevre dostu ve inovatif ürünlerle pazarda rekabet avantajı elde etmemiz mümkündür.”