Ralf Pieper, Prof. Dr. rer. pol., Bergische Universität Wuppertal, Güvenlik Teknolojileri / Güvenlik ve Kalite Mevzuatı.
17 – 19 Ekim 2017 tarihleri arasında düzenlenecek olan A+A Uluslararası İhtisas Fuarı ve 35. Uluslararası İşyeri Güvenliği ve İşyerinde Sağlık Kongresi çerçevesinde ergonomi ve işyeri tasarımı (Workplace Design) konuları hakkında kapsamlı bilgi sunulacak. Wuppertal Bergische Universitaet öğretim görevlisi Prof. Dr. Ralf Pieper’in „ergonomi“ kavramına ve ergonominin alt disiplinlerine ilişkin açıklamasını ve fuarda ele alınacak ağırlıklı konulara ilişkin derlemiş olduğu bilgileri aşağıda bulabilirsiniz.
Ergonomi nedir?
İlk kez 1857 yılında Polonyalı doğa bilimci Wojciech B. Jastrzebowski tarafından kullanılan „ergonomi“ sözcüğü, Yunanca ergon = iş („work“) ve nomos = ilke veya yasa („principle or law“) anlamına gelen sözcüklerin birleştirilmesiyle elde edilmiş olup, „iş bilimi“ olarak tanımlanmıştır. Jastrzebowski bu bağlamda „zararlı faaliyetler bilimi“ ve „yararlı faaliyetler bilimi“1 olarak bir ayırım yapmış, ancak daha sonraki açıklamalarında sadece „yararlı faaliyetlere“ odaklanmış ve karşılıklı etkileşim içinde bulunan İş („labor“) Eğlence („entertainment“), Akıl yürütme („thinking“) ve Kendini adama („devotion“) ayrımını ortaya koymuştur. Jastrzebowski çalışmalarında hiçbir şekilde sanayi veya diğer sektörlerdeki çalışma koşullarına veya kadın çalışanların sosyal ve siyasi konumlarına veya güç ve iktidar şekillerine veya iş ilişkilerinde ortaya çıkabilecek anlaşmazlık ve itirazlara yer vermemiştir. Oysa ergonomi zaman içinde uzun süren bir disipliner gelişme sürecini geride bırakmış ve günümüzde yazılım ergonomisi de dahil olmak üzere her türlü ürün tasarımını ve istihdam ilişkileri çerçevesinde çalışma koşullarının oluşturulmasını konu almaktadır.
Ergonomi ve İşyerleri
İşyeri Yeri Yönetmeliği’nin (ArbStättV 2016) 3. maddesinin 1. paragrafı uyarınca işveren, işyerinin tasarımında ve işletilmesinde gerekli koruma önlemlerini almak ve bu önlemleri alırken teknoloji, iş hekimliği ve hijyen alanındaki en yeni gelişmeleri, ergonomik ve teknik koşulları dikkate almakla yükümlüdür. Bu husus iş ekipmanlarına ilişkin İşletme Güvenliği Yönetmeliği (BetrSichV) ve fiziksel yüklere (yük aktarma/taşıma işlemleri) ilişkin Yük Taşıma ve Aktarma Yönetmeliği (LasthandhabV) dikkate alınarak tüm işyerleri, özellikle de monitör karşısında veya uzaktan yapılan çalışmalar için de geçerlidir (Bkn. İşyeri Yönetmeliği’nin (ArbStAettV 2016) 3 ve 6 no’lu eklerinde yer alan çalışma koşullarına ve monitör başı veya uzaktan çalışma faaliyetlerine ilişkin hükümler).
Üreticinin yükümlülüğü açısından ergonomi
Teknik iş ekipmanlarının kullanımına ilişkin olarak 1968 yılında yürürlüğe giren yasa, teknik ekipman üretici ve ithalatçılarına (ev aletleri ve oyuncaklar için tüketici koruma hükümleri de bu yasaya dahil edilmişti) iş güvenliği ve kazaların önlenmesine ilişkin yasal düzenlemelerde belirtilen koşullara uyma zorunluluğu getirmiştir. Bu hususlar günümüzde kapsamlı olarak Ürün Güvenliği Yasası, Avrupa Birliği Mevzuatı (Ürün Güvenliği Yönergesi ve örneğin Makine Yönergesi ve Normlar) ve diğer yasal hükümlerle düzenlenmiş bulunmaktadır. Böylelikle piyasaya sürülecek ürünlerin gerekli güvenlik koşullarını ve ergonomik özellikleri de içermekte olmaları zorunluluğuna ilişkin temel ilkeler tanımlanmış bulunmaktadır (risk değerlendirmesi, işletim ve kullanım kılavuzları).
Ergonomi ve Kalifikasyon
Fiziksel/bedensel, bilişsel ve organizasyonel ergonominin gerektirdiği koşulların kalifikasyona ilişkin önlemlerle birlikte ele alınması gerekir. İş Güvenliği Yasası’nın (ArbSchG) 2. maddesinin 7. bendine göre işveren bu konuda gerekli talimatları vermekle yükümlüdür. İş Güvenliği Yasası’nın 7 maddesine göre işveren, görevlendirdiği çalışanların bu görevi yerine getirirken güvenlik ve sağlığın korunması için dikkat edilecek yasal hüküm ve önlemlere uygun davranabilme becerisine sahip olup olmadıklarını dikkate almakla yükümlüdür. İş Güvenliği Yasası’nın 12. maddesi uyarınca uygun bir bilgilendirme yapılmış olması gerekmektedir.
Ergonomi, Kapsama ve Ayrımcılığın Önlenmesi
İş Güvenliği Yasası’nın 4. maddesinin 6. bendinde özellikle korunmaya muhtaç çalışanlar için uygulamaya konulacak önlemlerde ergonomiye ilişkin esasların dikkate alınması gerektiği ifade edilmektedir. Dikkate alınması gereken bir diğer husus ise, ayrımcılığın önlenmesine ve ortadan kaldırılmasına yönelik önlemlerdir (Bkn. Eşit Muamele Yasası, 12.madde). Bu bağlamda İş Güvenliği Yasası’nın (ArbSchG) 4. maddesinin 8. bendine göre dolaylı veya dolaysız olarak cinsiyete dayalı düzenlemeler yapılması ancak biyolojik nedenlerden ötürü bir zorunluluk doğması halinde veya çalışma koşullarının yaşa göre düzenlenmesi nedeniyle mümkündür. Ayrıca engelli kişilerin istihdam edilmesi halinde işveren, İşyerleri Yönetmeliği’nin 3. maddesinin a bendinin 2. paragrafına uygun olarak işyerini engelli çalışanların sağlık ve güvenliğinin sağlanacağı şekilde düzenlemek ve bu kişilerin özel ihtiyaçlarına uygun şekilde işletmekle yükümlüdür ve düzenlemelerde de ergonomiye ilişkin esasların dikkate alınması zorunludur.
Ergonomi ve Dijitalleşme Süreci
Çalışma ve yaşam koşullarında görülen dijitalleşme süreci risk değerlendirmesi ve teknik, organizasyonel ve kişiye özel önlemlere yönelik beklentilerin de değişmesine neden olmuş bulunuyor. Dolayısıyla yapılacak değerlendirmelerde teknoloji kullanımının sosyal açıdan değerlendirilmesinde ergonomik kıstasların da dikkate alınması gerekiyor. Bu husus örneğin monitör başında çalışanlar, uzaktan çalışanlar ve mobil faaliyetler için geçerli oluyor. Burada yazılım ergonomisi ve verilerin korunması da dahil olmak üzere çalışma sisteminin tasarımı önemli rol oynuyor. İşyerleri Yönetmeliği’nin (ArbStaettV) 6.5 sayılı ekinin 5. paragrafında işyerinde yapılan çalışmaların kalitatif veya kantitatif sonuçlarını belirlemek için uygulanacak kontrollerin çalışanlardan habersiz yapılamayacağı öngörülmektedir. Çalışanların sahip olduğu bu hak, verilerin korunmasına ilişkin yasal hükümlerde belirtilmiş olan kişisel verilerin gizliliğini ve çalışanlara ilişkin verilerin korunmasına ilişkin temel haklardan kaynaklanmaktadır.
Ergonomi ve Sürdürülebilirlik
Federal Çevre Dairesi tarafından yapılan tanıma göre eko-tasarımın hedefi, entegre bir yaşam süreci içinde herhangi bir ürünün çevreye vereceği etkiyi azaltmak amacıyla çevreye duyarlı çözümler geliştirmektir. Dolayısıyla ürün gelişimine yönelik işlevsellik, güvenlik, ergonomi ve maliyet/fayda oranı gibi klasik beklentilere çevreye duyarlılık faktörü de eklenmiş bulunmaktadır. Böylelikle eko-tasarım sürdürülebilir şirket yönetimi açısından da kapsamlı bir görev oluşturmaktadır.