Karaköy Limanı sallandı

Spread the love

Hollanda ve Türkiye arasındaki diplomatik ilişkilerinin 400. yıl kutlamaları çerçevesinde, İstanbul’da bulunan “Clipper Stad Amsterdam” yelkenli gemisi, semazenler ve muhteşem şovlar eşliğinde alışılmışın dışında bir etkinliğe ev sahipliği yaptı.

400. Yıl kutlamaları kapsamında bir araya gelen Mattijs van Bergen, Hatice Gökçe, Bas Kosters, Antoine Peters, Ümit Ünal, Hyun Yeu ve Mustafa Özen’in imzasını taşıyan tasarımlar, podyuma dönüştürülen Karaköy Gümrüğü, “Clipper Stad Amsterdam” yelkenlisi ve Karaköy Limanı’nda Türk ve Hollandalı mankenler tarafından misafirlere tanıtıldı. Birbirinden ilginç tasarımların, farklı bir sunum ile sergilendiği gecede yabancı mankenlerin gerçekleştirdiği semaven şovu da misafirlerden büyük alkış aldı. Amsterdam Belediye Başkanı Eberhard van der Laan ve Belediye Başkan Yardımcısı Carolien Gehrels’ın ev sahipliğinde düzenlenen gecede davetliler ayrıca, Hollanda’nın yöresel yemeklerini, geleneksel sunumlar eşliğinde tatma fırsatı yakaladı.

TÜRKİYE DENİMDE UZMAN
Hollanda ve Türkiye arasındaki diplomatik ilişkilerin 400. yılı nedeniyle İstanbul’a gelen “Clipper Stad Amsterdam” yelkenli gemisinde Hollanda ve Türkiye arasındaki ticari, ekonomik, sosyal konulara ilişkin soruları yanıtlayan Amsterdam Belediye Başkan Yardımcısı Carolien Gehrels, “Ekonomik ilişkilerimizi geliştirmek için buradayız” dedi.
Türkiye’nin büyük bir tekstil endüstrisi olduğunun altını çizen Gehrels, “Bugün burada bir iyi niyet anlaşması yapılıyor. Türkiye denim (kot pantolon kumaşı) üzerine çok uzman bir ülke. Hollanda’da marka yönetimi, tasarım, lojistik ve satış noktaları gibi uzmanlıkları da biz sağlıyoruz. Türkiye’de denim kumaşı üzerine doğru hedef kitleleri üzerine uzmanlık var. İşbirliğimiz bunları sağlayacak” öngörüsünde bulundu.

Türkiye ile işbirliğine gitmelerinin önemine değinen Gehrels, şunları kaydetti: “Bu önemli bir anlaşma. Ekonomik bir katkısı olacak. Denim çok kullanılan bir ürün. İnsanlar bunu almak isteyecek. Denimin ekonomiye katkısı olacak ve bu insanların satmak istediği bir ürün. Ekonomik büyümenin de bir parçası haline gelecek. Hollanda’da moda sektöründe çok iş fırsatları var ve insanlara çok iş kaynağı oluşturacak. Moda sektörü insanlara yüksek kalitede iş olanağı sağlıyor ve bir çok genç girişimci bu alanda yatırım yapmak istiyor.” Hollanda’da yaşayan Türklerin Hollanda ekonomisine katkıları hakkındaki düşüncelerini de paylaşan Gehrels, “Hollanda’daki Türkler çok girişimciler, başarılılar ve iş sorumlulukları çok ciddi. Finans sektöründe Türklerin sahip olduğu çok fazla banka ile çalışmamız var. Amsterdam’da toplam nüfusun yüzde 5’ini Türkler oluşturuyor” ifadelerini kullandı. Avrupa’nın ekonomik durumuyla ilgili öngörülerini de aktaran Gehrels, “Bizim politikacılarımızın bundan sonraki yüzyılın finansal uygulamaları için mutabık kalmaları lazım. Avrupa Birliği olarak önümüzdeki dönemler için bir arada tutunmamız lazım” diye konuştu.

HOLLANDA’NIN GÖZÜ TÜRK MODA SEKTÖRÜNDE
Amsterdam Yatırım Ajansı olarak ticaret konusunda 4 yıldır İstanbul’a çok büyük bir yatırım yaptıklarını belirten Amsterdam Yatırım Ajansı Genel Müdürü Mustafa Tanrıverdi, “Bir çok firma getirmeye başladık. Burada ofis açtık.
Türkiye’den yatırımcıları Hollanda’ya çekiyoruz. Aynı şekilde bu heyette yatırımcıları yanımıza aldık. Bugün imzalanacak anlaşma ile öncelikle Amsterdam’da ve devamında İzmir’de bir jeans laboratuvarı kurulumu amaçlanıyor. Bu jeans laboratuarı ilk kez açılacak ve bu anlaşma bunu sağlayacak” diye konuştu. Bu laboratuarla daha önce yapılan taşlanmış ürünlerin taşlama sistemi yerine lazerle yapılacağını söyleyen Tanrıverdi, “Lazer metodu sağlık için daha iyi. Taşla yıkama sağlık için çok kötüydü. Çin’de taşlama sisteme devam ediliyor. İşçilerimizi düşündüğümüz için, sağlık sorunu nedeniyle bu sistemi bırakıp lazerli sisteme geçtik” şeklinde bilgi verdi.

İTALYAN KALİTESİNDE KOT KUMAŞLAR ÜRETİLECEK

Bu laboratuar sayesinde İtalyan kalitesinde kot kumaşları üretilebileceğini kaydeden Tanrıverdi, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunun devamında İzmir’de de bir laboratuar açılması düşünülüyor. İzmir’de açılacak laboratuar üniversite ve kot üreticileri ile işbirliği halinde olacak. Bu laboratuar sadece bir marka için çalışmayacak. Tüm markalar için çalışacak. Bu markalara veri üretecek bir bilgi bankası ve merkezi olacak. Bilgi paylaşımı sağlayacak. Bu bilgilerden en çok yararlanacak markalar da Hollanda menşeli uluslararası firmalar.”