Kümelenme için 6’ncı bölge seferi

Spread the love

TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, dernek ve ihracatçı birlikleri
başkanlarıyla 6. bölgeye gidiyor. Büyükekşi, “Bundan sonraki
süreçte kümelenme büyük önem kazanacak” dedi.

İhracatçı birlikleri ve sektörel dernekler,teşvik paketinin getirdiği kolaylıkları yavaş yavaş gündemlerine alıp adım atmaya başladı. TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, dernek başkanlarını ve ihracatçı birliklerini 6. bölgeye götürerek, yatırım fırsatlarını yerinde değerlendirecek. Bölge için kümelenmenin önemine değinen Büyükekşi, “Bundan sonraki süreçte kümelenme büyük önem kazanacak. Dernek ve ihracatçı birlikleri başkanları bu konuda ne yapabiliriz konusunda çalışmalar yapmaya başladı. Kümelenme şirketlere ek avantajlar da sağlayacak. Bu kümelenmeyi harekete geçirebilmek için çalışacağız” diye konuştu.

TEK BAŞINA GİDEN GERİ DÖNDÜ

TGSD Başkanı Cem Negrin, tekstil sektöründe geçtiğimiz yıllarda tek başına bölgeye giden şirketler olduğunu ancak tutunamayıp geri döndüklerini hatırlattı. “Dönen firmalar büyük firmalar. Onların bir daha tek tek gitmeye ikna edilmesi çok zor” diyen Negrin, dernek üyesi pek çok şirketin kümelenme fikrine sıcak  baktığini ifade etti. TGSD olarak 10-15 firma birlikte gitmeyi planladıklarını anlatan Negrin sözlerini şöyle sürdürdü: “Bölgeye dernek
olarak daha önce gitmiştik. TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi hem de İTKİB Başkanı  Hikmet Tanrıverdi’yle de konuştuk ve beraber gidip, belirli bölgede büyümeye başlayıp ondan sonra dışarı yayılmak gerektiğini düşündük. Kümelenme, işleri kolaylaştıracaktır. Tek başınıza bir yere gittiğiniz zaman personel bulmaktan yetiştirmeye kadar her şeyle siz ilgileniyorsunuz. Bu hem çok pahalıya mal oluyor hem de moralsiz zamanlara denk geldiğinde ‘Aman be yeter’ diyorsunuz. Birlikte gidildiğinde ise dayanışma artacaktır. Şu an Ulaştırma Bakanlığı ile de görüşüyoruz. Oraya bir şekilde ucuz ulaştırmanın yolunu bulmamız gerek. Bölgeye ucuz ulaştırma kullanılırsa bu işin 2-3 yıl içinde oturacağına inanıyorum.”

AVANTAJLI BİR YÖNTEM 

Kümelenmenin başarılı olacağı görüşünü belirten TUSKON Başkanı Rızanur Meral “Kümelenme özellikle yan sanayi ve ana sanayinin ihtiyacı olan hizmetlerin oluşturulması noktasında çok avantajlı bir yöntem. Kümelenmenin bu anlamda başarılı olacağını düşünüyorum. Kümelenmenin gerçekleşeceği bölgenin ihtiyaçları, ilgili sektör göz önünde bulundurularak desteklenmelidir. Gelişmemiş bölgelere işadamlarını yönlendirmek adına halihazırda çalışmalarımız vardı. Önümüzdeki dönemde bu çalışmalar hızlanacaktır”
değerlendirmesinde bulundu.

KONFEKSİYON SEKTÖRÜ KONUYA ÇOK
SICAK BAKIYOR
Özellikle altyapı eksikliği olan bölgelerde kümelenmenin getireceği sinerjiyle şirketlerin daha rahat yapılanabileceğini kaydeden Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay “Aksi takdir de bireysel yatırımlarda ciddi sıkıntılar yaşanacağı dile getiriliyor. Özellikle bazı sektörlerde şirketlerin belli ürün gruplarında kümelenerek oraya yerleşmeleri
önemli. Hatta TİM Yönetim Kurulu’nda yaptığımız görüşmelerde de bunlara önayak olunması ile alakalı görüş birliği oluştu. Özellikle konfeksiyon sektörü bu konuya çok sıcak bakıyor. Konfeksiyonda şu an o bölgeyle ilgili çalışma yapan pek çok üyemiz var. Yeni teşvik paketi hem süre açısından
hem getirdiği avantajlar açısından tutacak  gibi görünüyor. Şimdiye kadar getirilen teşvik paketlerinin içeriği böyle değildi. Birçok firma şu anda 6. bölgeye yatırım yapmayı düşünüyor” açıklamasını yaptı.

KÜMELENMEYİ BAŞARIRSAK ÇİN’E RAKİP OLURUZ 

Yeni teşvik paketinin iyi oluşturulması için kümelenmeye gereksinim olduğunu
belirten Türkiye Ayakkabı Sektörü Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı
(TASEV) Başkanı Yalçın Egemen “Avrupa kümelenme sistemi üzerinde çalışırken, biz OSB’lerle ayakta kalmaya çalıştık. Fakat
OSB’lerin çalışmayan pek çok yönü görüldü. Kümelenmede sadece bir sektörü değil, yan sanayiyle birlikte lojistik desteği, eğitimi de götürmemiz gerek. Kümelenmenin yapılacağı yer de çok önemli” dedi.Kümelenme ile maliyetler azalacağını vurgulayan Egemen, “Bu anlamda Çin’e rakip olacağımızı düşünüyorum” dedi. İyi projelendirilmiş bir kümelenmenin ayakkabı
sektörüne fayda getireceğini anlatan Egemen şunları söyledi: “Biz de ayakkabı
ve deri sektörü için en uygun yerin 6. bölge olduğunu düşünüyoruz. Sektörde tek tek  girişimler oldu. Ancak başarılı olamadılar. Marmara Bölgesi’nin de terk edilmemesi lazım. Çünkü modanın kalbi burada atıyor.”

BÖLGEYE YÖNELİŞ KISA VADEDE GERÇEKLEŞMEZ

Altıncı bölgenin sosyal politikalar gereği refah seviyesinin artırılması istenen bir bölge olduğunu söyleyen Denizli İhracatçılar Birliği (DENİB) Başkanı Süleyman Kocasert, “Ancak doğal kümelemeyi kendi içinde yaşayan, yan sanayiye çok ihtiyaç duyan sektörlerin bu bölgeye kaymaları kısa vadede gerçekleşecek gibi görünmüyor. Entegre ve büyük ölçekli yatırımlar bu bölgede sonuç verir. Biz de bu sosyal politikayı destekliyor ve benimsiyoruz.
Denizli’den ise özellikle bir tekstil fabrikasının, teşvik ne kadar cazip olursa
olsun taşınacağından emin değilim. Biz bölgemize odaklanmış durumdayız” dedi.

Tekstilde kapasite yüzde 100’e çıktı 

Avrupa’daki ekonomik krize, Çin’de artan işçilik maliyetleri de eklenince tekstilde dış talep adeta patlama yaptı. İç piyasada da ithalata getirilen ek vergi sonrası Türk tekstil firmalarının üretimi yurtdışından yurtiçine kaydırmasıyla sektör şaha kalktı. İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçı Birliği Başkanı İsmail Gülle, “İthalat vergileri ve sezon etkisiyle şu anda üretim yaptıracağımız tek bir atölye kalmadı. Dokuma makineleri, örme makineleri, boyahaneler tam kapasite ile çalışıyorlar. Çok iyi bir ay geçiriyoruz” dedi. Yıl bazında da işlerin beklenenin üzerinde gittiğine  dikkat çeken Gülle, “Tekstilde yüzde 4’lük
bir düşüş gözükse de adetsel olarak yüzde 8 artıda gidiyoruz. Nisan ve mayısta ciddi hareketlilik yaşıyoruz. Kapasiteler yüzde 100’e yaklaştı” diye konuştu. Teşviklerle birlikte en büyük yatırımların atölyelere yapılacağını vurgulayan Gülle, “Bu sektör her yıl 1 milyar dolara yakın yatırım yapıyor. Ama bu yıl en büyük yatırım atölyeye olacak.  Gerek ithalat nedeniyle iç piyasaya dönen
markalar gerekse artan siparişler nedeniyle konfeksiyon atölyesi sıkıntısı yaşanıyor” dedi.
SİPARİŞ YAĞIYOR 

Denizli Tekstil ve Giyim Sanayicileri Derneği (DETGİS) Yönetim Kurulu Başkanı
İsa Dal ise, Afrika, Ortadoğu, Rusya ve Ukrayna pazarlarından Türkiye’ye sipariş yağdığını söyledi. Dal,”Tekstilde kapasite yüzde 90 ile yüzde 100 arasında” dedi. Dal, son dönemde artan siparişlerin tekstil sanayicisinin zihnindeki ‘Avrupa yeniden resesyona mı giriyor?’ sorusunu ortadan
kaldırdığını dile getirdi.

ABD’DEN SİPARİŞ GELİYOR 

Bu doluluk oranının önümüzdeki aylarda da devam edeceğini öngördüklerini vurgulayan Dal, “2010-2011’de yaşadığımız yoğunluğa geri döndük. Özellikle koruma tedbirlerinden sonra bez dokuma tezgâhlarındaki yoğunluk ümit veriyor” diye konuştu. Dal, yavaşlayan Amerika siparişlerinin de yeniden
hareketlenmeye başladığını söyledi. AB’deki kriz, Çin’de artan işçilik
maliyetleri, ithalata getirilen vergi ile Türkiye’ye kayan iç ve dış talep tekstilde kapasiteyi %100’e çıkardı. Sektör üretim yaptıracak atölye bulamıyor.