Abdulkadir Konukoğlu, Türkiye’de ortaklık kültürünün yeterince gelişmediğini belirterek, “Girişimcilik biraz farklılık ister. Girişimci işi bilen bir ortakla yola çıkarlarsa başarı şansları da artar. Ancak, her nedense ortaklık kültürümüz gelişmemiş” dedi. Konukoğlu, DEİK Türk-Mısır İş Konseyi Başkanı Zuhal Mansfield ile birlikte, TOBB Adana Kadın Girişimciler Kurulu ile Çağ Üniversitesi’nin ortaklaşa düzenlediği “Liderlik ve Girişimciliğin Altın Kodlar” konulu panele katıldı. Paneli, Refleks Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Uluğtürkan yönetti. Adana Sanayi Odası Başkanı Zeki Kıvanç, TOBB Adana Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Esra Özden, öğretim üyeleri, kadın girişimciler ve öğrencilere seslenen Konukoğlu, iş yaşamının hiçbir döneminde, “ne kadar param var” diye hiç düşünmediğini, başarı ölçütünü çalışan sayısı ile ortaya koymaya özen gösterdiğini kaydetti.
Hayal Kurun
Başarılı olmak için hayal kurulması dikkati çeken Konukoğlu, “Kurduğunuz hayaller yapılabilir olmalı. Erişilebilir, yapılabilir hayalinizi gerçekleştirdiğinizde yeni hayalinizi kurun. Merdivenleri birer birer, hazmederek çıkın. 3-4 merdiveni birden, sıçrayarak bir defa ya da iki defa çıkabilirsiniz, üçüncüsünde düşersiniz” diye konuştu. Merdivenleri tırmanırken belirli noktalarda dinlenilmesi ve güç kazanılması sonrası tırmanmaya devam edilmesi gerektiğini anlatan Konukoğlu, ilk fabrikayı mağarada kurduklarını anımsatarak, şunları söyledi: “O zaman 14 yaşındaydım. Hep hayal ederdim, ‘ben de Koç olabilir miyim, Sabancı olabilir miyim’ diye. Bugün de aynı hayali kuruyorum. Hayali olmayanın hedefi, hedefi olmayanın başarısı olmaz.” Kadın girişimcilerin çok sabırlı olduklarını, çok iyi düşünerek adım attıklarını, ancak çabuk pes ettiklerine vurgu yapan Konukoğlu, kadınların pes etmemeleri halinde erkek girişimcilerden daha başarılı olacaklarını belirtti.
Türkiye’nin her şeye rağmen çok iyi yerde olduğunu, başarılı olmamak için hiçbir neden bulunmadığını vurgulayan Konukoğlu, kadın girişimcilere ve öğrencilere şöyle seslendi: “Çok şanslısınız. Teknoloji çok ilerledi. Ancak, iş yapış şekli değişti. Eskiden üretim yapmak önemliydi. Ne üretirsem satarım denilirdi. Şimdi satmak önemli. Neyi satabilirsem üretirim anlayışı hakim oldu. Hatta satış bağlantısı yapılmadan üretim yapılmıyor. Önce sipariş, sonra sözleşme, ardından üretim. Bu süreçte üçer kişi bir araya gelseniz, çok güzel işler ortaya koyabilirsiniz. Kadın girişimcileri destekleyecek çok önemli kaynaklar var. Yerer ki, azminizi ifade edin, yararlanmasını bilin.”
ZUHAL MANSFİELD
Moderatör Mehmet Uluğtürkan’ın anektodlarla renklendirdiği panelin diğer konuşmacısı DEİK Türk-Mısır İş Konseyi Başkanı Zuhal Mansfield ise girişimciyi, “bulunduğu ortamda fark oluşturan” olarak tanımladı. Girişimciliğin iş yaşamında sanayici-işadamı kimliği ile sınırlı tutulamayacağını, yaptığı işe farklılık kazandıran herkesin girişimci olduğuna işaret eden Mansfield, “Bizler girişimciliğin para bölümünde, yani sanayici tarafındayız” şeklinde konuştu. “Masa kasa dönemi bitti. Bir telefonla 5 kişiyi yanınızda taşıyorsunuz” diyen Mansfield, girişimcilere ülke ile sınırlı kalmamaları çağrısında bulundu ve işi bilenlerin yılda bir kez, bilmeyenlerin iki kez yurtdışına çıkmalarını önerdi. Girişimcinin şüpheci ve sorgulayıcı olması gerektiğini belirten Mansfield, “Girişimci izin almaz, yanlış yaparsa özür diler. Girişimci ‘hiçliğin gücünü’ kullanır” diyerek, sözlerini tamamladı.Panelin sonunda, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Başaran, SANKO Holding Onursal Başkanı Abdulkadir Konukoğlu, DEİK Türk-Mısır İş Konseyi Başkanı Zuhal Mansfield ve moderatör Mehmet Uluğtürkan’a plaket verdi.