Geçtiğimiz yıllarda ‘tekstil bitiyor mu’ tartışmalarının yaşandığı Türkiye, şimdi moda, hız ve üretim kalitesi ile sektörde dünya liderliğine koşuyor. Son yıllarda birçok Türk markası, Afrika’dan Avrupa’ya kadar birçok ülkede yüzlerce mağaza açtı, bu ülkelerde üretim tesisleri kurdu. Aldıkları marka desteğiyle gittikleri ülkelerin yazılı ve görsel medyasında yer alan Türk markaları, ‘Made in Turkey’ imzasını güçlendirdi. Tekstilde teknoloji ve tasarıma yaptığı yatırımlarla ‘dünyanın en hızlısı’ olan Türkiye, şimdi ‘kaliteli ve hızlı’ unvanıyla birçok markanın tercihi oldu.
Dünya markalarının talep ettiği esneklik, hız, kalite başka hiçbir yerde yok. Bizim sektörümüz, müteşebbisimiz çok dinamik. Altyapımız da çok kuvvetli, ciddi bir tekstil altyapımız var. Yani, ipliğimiz elimizin altında, dokuma, baskı boya, dikiş, aksesuar, her şey var bu ülkede. Türkiye üretimde çok hızlı ve moda üretiyor. Hız ve tasarım en büyük avantajlarımız. Hem küçük, hem büyük siparişlerde hızlı üretim, esnekliğimizi gösteriyor. Dijitalleşme ile daha da hızlanacağız. Birçok ürün, herkes tarafından üretilebiliyor. Ancak ürüne tasarımla fark katılabiliyor. Bizim ucuz maliyetli ürün üreten ülkelere göre avantajımız, tasarım gücümüz. Bu da eğitim ve kültürün sonucu. Tasarım eğitimi alan gençlerimiz çoğalıyor. Bundan sonraki süreçte, hızlı modaya uygun, insanların taleplerini yakalayan tasarımlar yapmamız önemli. Türk tekstili çok hızlı kabuk değiştiriyor. Bizden özel ürünler bekliyorlar. Çok hızlı teslimat bekliyorlar. Bunun için sisteme, makine parkına yatırım yapılıyor. Hazır giyim, konfeksiyon ve tekstilin önü açık. Şimdi büyüme zamanı. Hükümet’in hem Ar-Ge hem tasarım, Ur-Ge ve diğer konularda ciddi teşvikleri var ki bütün sanayicilerin, ihracatçıların bu teşvikleri kullanıp tekrar bir büyüme ve atılım dönemine girmesi gerekir. Zemin buna müsait.
2018’de yaşanması beklenen küresel gelişmeler ihracatımızı destekler nitelikte. Bu yıl dünya ekonomisinde 10 koşulun 8’i olumlu yönde. Dünya ekonomisinin büyümesi, buna bağlı olarak küresel ticaretteki büyüme, en büyük ihraç pazarımız AB’deki büyüme ihracatımız için çok olumlu gelişmeler. Yakın ve komşu pazarlarda büyüme, Özel Sektör yatırımları, Sanayi ürünleri ihracat fiyatları, Enerji ve emtia fiyatları seviyesi, Euro/Dolar Paritesi gelişmeleri ise ihracatımız için olumlu gelişmeler. Bu gelişmeler ışığında 2018, 2017’ye göre çok daha başarılı bir yıl olacak. Türkiye’nin en çok ihtiyacı olan konulardan biri de istihdam. Bu sektör desteklenip, teşvik edilirse, Türkiye’nin ihtiyacı olan istihdamı sağlayacak öndeki sektörlerden bir tanesi.