Düz örme makinelerinin yedek parçalarını kalite ve uygun fiyat aralığıyla kendi bünyesinde üreterek Türkiye ve Dünya’da aranan marka haline gelen Nit Örme, yedek parça imalatı, desen tasarımı, teknik servis, revizyon, kart tamiri ve danışmanlık alanlarında sektöre hizmet veriyor. Başarılı çalışmalarının çıtasını sürekli yükselten Nit Örme, geleceğe yatırım yaparak yarınlarını güvence altına almaya çalışıyor. Yedek parça ve ürün satışlarından ziyade, teknolojik ürünler üretmeyi ön planda tutan Nit Örme, yenilikler peşinde. Desen, tasarım ve yazılım alanlarında ciddi yatırımlar yaptıklarını belirten Nit Örme Sahibi İrfan Yolcular, “Triko sektöründe Türkiye önemli mesafe almıştır. Makine konusunda da yeterli bilgi birikimine sahibiz. Artık bizim yazılım konusunda bir şeyler yapmamız gerekiyor. Makinenin temeli yazılıma dayanıyor. Bunu başarabilmek için gerekli çalışmaları yapıyoruz. Belki bizler göremeyiz ama bizden sonraki neslin bunu başaracağına inanıyorum ve bu konuda gençlere güveniyorum” dedi. Nit Örme işletmesine girdiğiniz zaman Ar-Ge çalışmalarını ve gençlere yapılmış olan yatırımı hemen fark ediyorsunuz. Bünyesinde bulunan her bir bölüm titizlikle çalışıyor. Desen tasarımı ve yazılımda çok ciddi araştırmalar yapılıyor. Geçmiş ve geleceği birbirine bağlayabilmek için Nit Örme, kendi bünyesinde bir kütüphane kurmuş. Kütüphane triko ve düz örgü ile ilgili bilgileri içeren kitaplarla dolu. Çalışan bütün personel buradan azami faydalanıyor.
“NİT OKULU”
Eğitim ve araştırmaya son derece önem veren Nit Örme, üniversite ve meslek okullarının ilgili branşlarında okuyan gençleri davet ederek onlara geniş imkanlar sunuyor. Öğrencilere hem meslek hem de para kazandırdıklarını vurgulayan Yolcular, “Gelecek onların. Biz gençlerimize kapılarımızı açıyoruz. Her türlü alt yapı burada hazır. Yeter ki onlar istekli ve öğrenme azminde olsunlar. Sektörün ve ülkenin kalkınması üretimden geçer. Bunu da yapacak olan gençlerdir. Desen bölümümüzde daha fazla eleman yetiştirerek, sektöre hizmet vermeye çalışıyoruz. Türkiye’nin kendine özgü yazılımları oluşması gerektiğine inandığım için ‘Nit Kütüphanesi’ kurduk. Bizim teknolojik olarak makine üretebilecek kapasitemiz vardır. Buraya gelen elemanları, yeteneklerine göre yönlendiriyoruz. Genç nesilleri yetiştirirken çok dikkat etmemiz gerekiyor. Bilgiye yatırım yaparak onların önünü açmalıyız” şeklinde konuştu.
“AR-GE ÇALIŞMALARI”
Ar-Ge’ye ciddi yatırımlar yaptıklarını belirten İrfan Yolcular şunları söyledi. “Hem eleman yetiştiriyorum hem de araştırma giderlerim var. Ar-Ge çalışmaları için destek alabileceğim herhangi bir yer yok. Bu konuda çalışma yapmamıza rağmen, sonuçta bize bir dönüşüm sağlanmadı. Ben kendi imkanlarını kullanarak Ar-Ge çalışmalarımı yürütüyorum. Biz sorunlar oluşmadan, hazırlık yapıp müşteri bir sorunla karşılaştığında bize geldiği zaman çözümü hazır bulmasını sağlamaya çalışıyoruz. Biz dünyaya açık bir firma olduğumuzdan gelen talepleri değerlendiriyoruz. Sadece malzeme satmıyoruz. Malzemenin yanında bilgiyi bedavaya veriyoruz. Reçetemizi yazıyoruz ama ücretini almıyoruz. Rakipler bu konuda yeterli çalışma yapmıyorlar.”
YAZILIM ÇALIŞMALARI
Triko makinelerinin kalbinin yazılım oluşturduğunu ve bu alanda ciddi başarılar elde ettiklerini vurgulayan Yolcular, “Kartların içinde yazılımlar var. Kartlar bozulduğu zaman içindeki yazılımlar da bozuluyor. O yazılımları çözen ayrı bir ekip kurduk. Bu kartların yazılımsal arızalarını Türkiye’de kimse tamir edemiyor. Biz ise bu tamiri yapıyoruz. Yapmış olduğumuz başarılı çalışmalar ve çözüm sunmamız sayesinde ülke ekonomisine büyük katkı yaptığımızı söyleyebilirim. Bir işte başarılı olabilmek için emek verilmesi gerekiyor. Dünyadaki gelişmeleri yakından takip ederek, yapabileceklerimizi uygulamaya alıyoruz. Nit
Örme’nin ‘balık tutmayı öğretme’ misyonu vardır. Biz tahsilli ve örgüyü bilen elemanlar yetiştirerek, triko sektöründe software ve hardware alanında gelişmeler kaydetmeyi hedefliyoruz. Biz bunu öğretebilirsek, makine imalatı son derece kolaydır ve bu bilgiye sahibiz” dedi.
“TESADÜFEN MARKA OLMADIK”
Bütün dünyada Nit Örme ürünlerinin tercih ediliyor olmasının bir tesadüf olmadığını belirten İrfan Yolcular, “Bütün dünyada tercih ediliyor olmamız, tutarlı ve devamlılığımızdır. Yedek parça imalatında istenilen kaliteyi yakaladık. Aksi takdirde bütün dünyaya ürün satamazdık. Kullanmış olduğumuz hammaddeler, dünyanın tercih ettiği
ve bilinen markalardır. Kullanıcılar, artık bizi orijinal imalatçılarla kıyaslamaya başladı ve bu konuda biz kendimize güveniyoruz. Çünkü bütün imalatımızdan geçen ürünler titiz bir şekilde kalite kontrol işleminden geçtikten sonra raflarda yerini alır. Biz ürünlerimizle müşteri memnuniyeti sağlayarak, düz örgü makinacılarına çok büyük katkı sağladıklarını” söyledi. Türkiye triko sektöründeki gelişmeleri de değerlendiren Yolcular şunları söyledi.” Türkiye’de son zamanlarda çok hızlı bir şekilde düz örgü makinalarının girişi gerçekleşmeye başladı. Bunun çok iyi araştırılması gerekiyor. Çin’de 250 tane makine üreticisi var. Temsilcisi olduğun makine firmasının her an için batma riskinin olduğunu bilmek gerekiyor. Müşteri, Çin makinası alacağı zaman güveneceği birisini arıyor. Bizim altyapımız ve Ar-Ge çalışmalarımız sayesinde müşteride güven oluşturmayı başardık. Triko sektöründe, kaliteden önce fiyata bakıldığı için yanlış tercihler yapılıyor ve sektörümüz zarar görüyor. Sektörde faaliyet gösteren işletmelerin, bir ürün alırken iyi araştırma yapmalarını ve sektör dışında olan insanlardan ürün almamalarını tavsiye ederim. Daha önce de belirttiğim gibi biz bütün ürünlerimizin arkasındayız ve sorunlarına anında çözüm üretebilecek bilgi ve beceriye sahibiz. Bizim hedefimiz, yetiştireceğimiz kaliteli insanlarla haksız rekabeti ortadan kaldırarak, trikocuların belli kişilere gebe kalmadan bu işin etik kurallarla devam etmesini sağlamaya çalışıyoruz. İşin sadece ticari yönü değil, aynı zamanda ahlaki yönünü de göz önünde bulundurmak gerekiyor. Trikocularımız kalitesiz ve ucuz mallara yöneldiği için Ar-Ge ve kaliteli ürünlere yatırım yapanları olumsuz yönde etkiliyor. Biz ahlaki olmayan çalışmalarda yer almadık ve almak da istemiyoruz. Beni, para kaybı değil, bir müşterinin sen bu işi yapamıyorsun demesi üzer.”