Okulların açılmasına kısa bir zaman kaldı. Peki, okullar güvenlik açısından yeni eğitim-öğretim dönemine hazır mı? Beş binden fazla güvenlik personeliyle 50 şehirde, 600 projeye aktif olarak hizmet veren ISS PROSER, okullar için özel güvenlik planları oluşturulmasının doğru ve etkili bir hizmet anlayışı için gerekli olduğunu savunuyor.
Güvenli okul kavramının sık sık duyulmaya başlandığı şu günlerde Milli Eğitim Bakanlığı’nın yaptığı bir araştırma da okullarda yeterli güvenlik personelinin bulunmadığını ortaya koydu. Araştırmaya göre okulların yüzde 61’i bu konuda son derece yetersiz. Bunun yanı sıra son dönemde artan yabancı madde kullanımının neden olduğu genç ölümler Türkiye’de okullarda etkili bir güvenlik yapısının olmadığını ortaya koyuyor. Alışveriş merkezlerinden rezidanslara, okullardan sağlık kurumlarına farklı sektörlerden 250 kuruma hizmet sağlayan ISSPROSER Genel Müdürü M. Cengiz Arslan, güvenlik hizmetleri konusunda şu noktalara dikkat çekiyor: “Her sektörün güvenlik ihtiyacı birbirinden farklıdır. Mesela bir yerin lokasyonu ve oradan hizmet alan kişi profillerinin farklılığı verilecek güvenlik hizmetini etkiler. AVM’de sağladığınız güvenlik hizmetinin aynısını okullarda sağlayamazsınız. İki yapının güvenlik sistemi kurulurken dikkat edilmesi gereken noktalar ve hassasiyetler birbirinden farklıdır. Biz güvenlik personelimizi görev alacağı yere göre, titizlikle eğitiyoruz. Çünkü okullarda sadece çocukların değil, öğretmen, yönetici, yardımcı ve ziyaretçilerin de güvenliğini sağlamak zorundayız” diyor. Güvenliğin az olduğu ve profesyonel güvenlik hizmetinin alınmadığı okullarda istenmeyen olayların sıkça yaşandığına değinen Arslan, bu eğitim kurumlarında başarı oranının da düştüğünü ekliyor. ISS PROSER Genel Müdürü M. Cengiz Arslan, okullarda yaşanan olayların genellikle koridorlar, spor alanları, okulun giriş çıkış yerleri ve kantin gibi mekanlarda meydana geldiğini söylüyor.
OKULLARIN SADECE İÇİNİ KORUMAK YETERLİ DEĞİL
Okulların güvenliğini sağlarken hizmet verdikleri diğer alanlardan farklı olarak sadece bina içerisini değil bina dışında kalan kısımları da kontrol altında tuttuklarını belirten Cengiz Arslan: “Son zamanlarda farklı tip yabancı madde kullanımı haberlerini sık sık duyuyoruz; uyuşturucu yaşı 11’in altına kadar indi. Okul içerisinde yüksek düzeyde sağlanan güvenliğin okul kapısının hemen önünde yaşanan suça ve suçlulara etkisi yok. Dolayısıyla okullarda güvenliği sağlamak için okulun iç ve dış çevresini analiz etmek ve güvenlik sistemini bunun üzerine kurmak önemli. Okul binaları ve etrafı yetenekli kamera sistemleri ile izlenmeli” diyor.