Premiere Vision İstanbul, dördüncü sezonunda kapılarını yeniliklere yapılan yatırımlarla açarak İstanbul’a güvenini bir kez daha ortaya koydu. Premiere Vision CEO’su Philipe Pasquet, “Biz, bu pazardaki yatırımlarımıza devam ediyoruz. Yaptığımız tüm işleri orta ve uzun vadede düşünürüz. Kısa vadeli bir düşünme biçimimiz yok” dedi.
Moda ve tekstil alanında dünyanın en önemli fuarlarının organizatörü olan Premiere Vision, 23-25 Mart 2016 tarihleri arasında kapısını yeniliklere açtığı İstanbul’daki dördüncü edisyonuyla moda ve tekstil dünyasını bir kez daha buluştururken, İstanbul’a güvenini de bir kez daha ortaya koymuş oldu. Hazır giyim sektörünün de fuara dahil edilerek ürün yelpazesinin geliştirilerek genişletilmesi, Sırbistan ve Ürdün gibi yeni pazarlarda tanıtıma ağırlık verilmesi bu yeniliklerden başlıcalarını oluşturuyor. Premiere Vision İstanbul Fuarı için İstanbul’u ziyaret eden Premiere Vision CEO’su Philippe Pasquet, yaptığı değerlendirmede İstanbul güvenlerinin altını çizdi. Pasquet, şöyle konuştu :“Dördüncü sezonda ürün yelpazemizi, konfeksiyon üretiminde uzman Türk ve Faslı firmalar ile zenginleştirerek ziyaretçilerimize full paket sunmayı hedefledik. Geçtiğimiz birkaç aydan bu yana pazarda süregelen belirsizlik ve bölgedeki jeopolitik tansiyon, moda endüstrisinde dramatik değişiklikler meydana getirdi. Katılımcılarımız ve ziyaretçilerimiz bu durumu aşmak için yeni yaratıcı çözümler arayışında. Biz, bu pazardaki yatırımlarımıza devam ediyoruz. Rusya, Romanya, Bulgaristan, İran ve tabii ki Türkiye’deki tanıtım ekiplerimize Sırbistan ve Ürdün ekiplerimizi ekledik. Ortadoğu bölgesinin moda başkenti olan İstanbul’a güvenimiz tam.”
“ZOR ZAMANDA DİŞLERİ SIKMAK ÇOK ÖNEMLİ”
CEO Philippe Pasquet, Türkiye’de yaşanan olayları ve dünya ekonomisindeki olumsuz gelişmelerin Premiere Vision İstanbul’a etkilerini de değerlendirdi. Pasquet, şöyle konuştu : “Katılımcı sayımızda biraz düşüş var. Ama, bunun nedeni sadece terör olayları ve güvenlik sorunu değil. Dünyada yaşanan ekonomik sorunlar ve bölgesel konjonktürden de kaynaklanıyor. Türkiye, şu anda güçlü bir ekonomiye sahip olsa da bölgedeki ekonomik çerçeve, katılımı, gerçekten de etkileyen bir faktör. Bölgesel her olay bizi etkiler. Mesela, Türkiye’nin yıllardır çok iyi bir seyir izleyen tekstil rakamları, 2015 yılında dramatik bir şekilde olmasa bile düştü. Çünkü pazardaki ilişkiler zorlaştı. Fuar etkinliklerindeki ve ihracat çalışmalarındaki en önemli şey sarf edilen eforun devamıdır. Elbette yaşanan olaylar nedeniyle tereddütlerimiz var. Çünkü yaptığımız iş, insanları seyahat ettirmek ve bir arada toplamak. Ama, zor zamanda dişleri sıkmak çok önemli. Biz, yaptığımız tüm işleri orta ve uzun vadede düşünürüz. Kısa vadeli bir düşünme biçimimiz yok.”
GELİŞEN OLAYLAR, HİÇBİR ETKİNLİĞİMİZİ GERÇEKLEŞTİRMEMİZE ENGEL OLMADI
Dünya çapında yaşanan terör olaylarının ve ekonomide yaşanan gerilemenin Premiere Vision’un Paris, New York, Sao Paula ve Shangai’da düzenlediği fuarlara ve gelecek planlamalarına etkilerini değerlendiren CEO Philippe Pasquet, bu durumun, projelerinde ve planlamalarında hiçbir değişiklik yaratmadığının altını çizdi. Pasquet, şöyle devam etti: “Gelişen olaylar, bizim, hiçbir etkinliğimizi gerçekleştirmemize engel olmadı. Ama, elbette güvenlik önlemlerimizi artırdık. Fuar organizasyonları aylar öncesinden yapılır. Ziyaretçiler ve katılımcılar olarak biz, hazırlıklarımızı aylar öncesinden yaparız. Elbette bu tip olaylar gerçekleştiğinde katılımcılar, gelmeme kararı alabilirler. Bu, onların kişisel tasarrufu. Ama biz, sorumluluğumuz dahilinde organizasyonlarımızı gerçekleştirmek durumundayız. Etkinlik alanımızda bir şey olursa ve güvenlik güçleri bize, ‘Etkinliğinizi yapamazsınız’ derse, işte, ancak o zaman fuarı düzenlememek durumunda kalırız.”
TEKSTİL SEKTÖRÜ, DİNAMİZMİNİ HER KOŞULDA KORUYAN GÜÇLÜ BİR SEKTÖR
Diğer yandan dünya çapında yaşanan olaylar karşısında bazı ülkelerin bu tip tehlikelere karşı daha hassas davrandığına dikkat çeken CEO Philippe Pasquet, New York’ta düzenlenen Premiere Vision Fuarı’na katılımda daralma söz konusu değil iken, Paris’teki fuarda ise dramatik ölçülerde olmasa bile bir daralmadan söz edilebileceğini belirtti. CEO Pasquet, açıklamasına şu sözlerle devam etti: “Ancak, bu durumda az önce belirttiğim gibi, bazı ülkelerin bu tip tehlikeler karşısında hassas davranmaları önemli bir etken. Mesela, sigorta şirketleri belli destinasyonlara giden müşterilerini, sigortalarını karşılayamayacakları yönünde uyarıyorlar. Örneğin, Paris’te düzenlediğimiz Premiere Vision Fuarı’nda Asyalı katılımcılarımızda birkaç eksilme oldu. Japonya, Kore ve Çin bu noktada örnek vereceğim ülkeler. Rus katılımcılarımızda ambargolar yüzünden bir daralma söz konusu. Brezilya’da ise ekonomideki gerilemeden dolayı katılımda yine dramatik olmayan bir daralma söz konusu. Tehlikeli bir dünyada yaşıyoruz. Bu, bir gerçek. Ama, tekstil sektörü, dinamizmini her koşulda koruyan güçlü bir sektör.”
LÜKS MARKALARIN YENİ AKIMI İÇİN BLOSSOM PREMIERE VISION FUARI DOĞDU
Tüm bu gelişmelere rağmen, Premiere Vision olarak yeni projelere ve pazar araştırmalarına devam ettiklerinin altını çizen CEO Philippe Pasquet, pazar araştırmalarına örnek olarak gelişmekte olan ülkelerdeki araştırmalarını örnek gösterdi. CEO Pasquet, şöyle konuştu: “Özellikle son sekiz yıldan bu yana gelişmekte olan ülkeleri yakından takip ediyoruz. Bu ülkelerde çok ciddi gelişmeler ve değişiklikler oluyor. Örneğin, Çin. Gelişmeye devam ediyor ama, yavaş şekilde. Brezilya, şu anda gerileme içinde. Rusya ambargolar nedeniyle sıkıntıda. Ama bunun dışında Meksika ilerliyor, Endonezya ve Tayland gibi ülkeler gelişiyor. Gelişmekte olan bu pazarların fuarlarımıza katılımı yönündeki araştırmalarımız sürüyor.” Geliştirdikleri projelerden biri olarak yeni fuar çalışmalarının altını çizen CEO Philippe Pasquet, gelecek sezon Temmuz ayında gerçekleştirecekleri Paris fuarlarında yeni bir fuar daha lanse edeceklerini açıkladı. Pasquet, “Değişen moda takvimi ve lüks markaların pre koleksiyonları için Blossom Premiere Vision Fuarı’nı organize edeceğiz” diye konuştu.
TÜRKİYE, LÜKS MARKA OLUŞTURABİLİR Mİ?
Premiere Vision İstanbul CEO’su Philippe Pasquet, dünyada lüks marka üreten ülkeler hakkında konuşurken, Türkiye’nin şansını da değerlendirdi. Öncelikle dünyada lüks marka çıkartabilen çok az sayıda ülke olduğunun altını çizen Pasquet, bunların başında Fransa ve İtalya’nın yer aldığını ifade ederek, ABD ve Japonya’yı da lüks marka üreten pazarlar olarak nitelendirdi. Ancak, lüks marka üreten bu pazarların sektörde yüzlerce yıldır yer aldığını vurgulayan Pasquet, örneğin, Fransa’daki haute couture pazarının 20. yüzyılın başından beri süregeldiğini belirtti. CEO Pasquet, Türkiye hakkında ise şöyle bir değerlendirmede bulundu: “Biz iki yıldır Türkiye’deyiz ve dört sezon boyunca fuar organize ettik. Dolayısıyla Türkiye’nin lüks marka üretimi için konuşabilmek için henüz çok erken. Lüks moda sektörü, farklı bileşenlerden oluşur. Üretimi bilmek ve bu bilgiyle katma değerli ürünler üretebilmek önemli. Ama yaratıcılık da çok önemli. İlk ikisi dünyanın en zor şeyleri değil. Ama, geriye kalan, yani, yaratıcılık en zor olanı. Ancak, bundan 40 yıl önce Türkiye’de neredeyse marka yok iken, şimdi biz, bu pazarda fuar organize ediyoruz. Bu arada, evet, biz, Premiere Vision olarak lüks pazarında çok güçlüyüz ama, sadece bu pazarda değiliz. İyi ki de öyle değiliz. Sadece lüks markalarda güçlü olsaydık, çok az sayıda kişiyi giydiriyor olabilirdik.”
15 ÜLKEDEN 146 ULUSLARARASI KATILIMCIYLA 4. EDİSYON
Diğer y andan, 2 3-25 M art 2 016 t arihleri a rasında CNR Expo’da düzenlenen Premiere Vision İstanbul’a alanının önde gelen iplik, kumaş, desen, aksesuar, denim, hazır giyim ve trend ofisleri katıldı. Türkiye dahil 15 ülkeden 146 uluslararası seçkin katılımcının İlkbahar/ Yaz 2017 sezonu için hazırladıkları koleksiyonları tanıtmak üzere yer aldığı Premiere Vision İstanbul’da temsil edilen ülkeler İtalya, Almanya, Portekiz, Fransa, Avusturya, Bulgaristan, İngiltere, Romanya, Litvanya, Fas, Çin, Hindistan, Tayvan ve Pakistan oldu. Premiere Vision İstanbul’a katılan uluslararası isimler arasında Türkiye’den Akel Grup, Akın Tekstil, Ünlü Tekstil, Çalık Denim gibi isimler bulunurken, ülkelerinde kendi alanın en iyileri olarak nitelendirilen Antex, Lenzing, Linz Textil, Clericci, Miroglio, Sefita, Carlin, Raimond, Ricamofil dikkat çeken firmalar arasında yer aldı. Diğer yandan, Premiere Vision İstanbul, moda sektörü profesyonellerinin merakla beklediği fikirler ve onların ürünleriyle tasarlandı. Trend Alanı’nda Premiere Vision Moda Ekibi tarafından tasarlanmış ve fuar katılımcılarının en son ürünleri arasında seçilmiş çarpıcı örnekler bulunuyor. Aksesuar dünyasına özel renk seçimleri ve birlikteliklerini içeren SS17 Renk Kartelası da profesyonellerin merakla bekledikleri arasında yer alıyor. Premiere Vision İstanbul, dördüncü sezonunda da sezona ilişkin trend bilgilerini paylaşmaya devam ediyor.
MARKA ELÇİSİ BORA AKSU’DAN PREMIERE VISION’A ÖZEL TASARIMLAR
Ekim 2015’te Arzu Kaprol ile yapılan başarılı işbirliğinin ardından Mart 2016 Fuarı’nın marka elçisi olarak seçilen Bora Aksu’nun Premiere Vision İstanbul için tasarladığı hostes kıyafetleri, fuarın en dikkat çeken tasarımlarından oldu. Londra’da yaşayan ve uluslararası markalarla yaptığı işbirlikleriyle New Generation Ödülü’ne üst üste dört kez layık görülen Aksu’nun özel olarak tasarladığı hostes kıyafetlerinin kumaşları fuarın katılımcılarından Akel ve Akın Tekstil tarafından üretilirken, dikimi ise yine fuar katılımcılarından Ünlü Tekstil gerçekleştirdi. Ekim 2015 Fuarı’nda ziyaretçilerin ve katılımcıların ilgi odağı olan Geçici Dövme Alanı, Mart 2016 Fuarı’nda da yerini aldı. Premiere Vision İstanbul Ekim 2015 Fuarı’nda Arzu Kaprol ve Premiere Vision Moda Departmanı tarafından tasarlanan dövmeler, bu yılın ilk edisyonunda ise ünlü moda tasarımcısı Bora Aksu ve Premiere Vision Moda Departmanı tarafından tasarlandı.