Aklınıza gelen herhangi bir sanayi kolunu ele alın. Talepler ve beklentiler nerdeyse tümüyle aynıdır, değişmez. Sanayici öncelikle öngörülebilir bir ekonomik ortam ister. Üretirken kısmen de olsa geleceğe dair fikri olmasını önemser. Anlık değişen, her an farklılaşan bir iktisadi yapı sanayici için zorluk demektir. Sanayici rekabet edebilmek için gerekli koşulların sağlanmasını umar. Küresel pazarlara açılmak için rakipleri ile eşit koşullarda yarışabilmeyi bekler. Ülkesinin dezavantajlı koşullarının rehabilite edilmesini diler. Bunu ister ki daha çok ihracat yapabilsin, istihdama daha fazla katkıda bulunabilsin. Sanayici makina, bina gibi stratejik yatırımları için olabilecek en iyi koşullarda finansman kaynağına ulaşmayı diler. Kredi oranlarının ve vadelerinin sanayi yatırımları açısından akılcı ve tutarlı olmasını ister. Bankaların ona dönük yaklaşımlarında az da olsa sanayici gözü ve perspektifiyle olayları anlayabilmelerini ümit eder. Sanayici çalışanlarından sadakat, verimlilik ve dürüstlük bekler. Bekler ki onlarla birlikte çok daha başarılı işlere imza atabilsin. Sanayici tedarikçilerinden koşullar değişken olsa da anlayış ve birlikte kazanma kültürünün benimsenmesini ister. Fırsatçılıktan, stokçuluktan, menfaatçi mantaliteden uzak durmalarını diler. Uzun vadede birlikte kazanma, birlikte büyüme ve yol arkadaşlığı kavramının içselleştirilmesini bekler. Sanayici müşterilerinden akıttığı alın terinin, verdiği emeğin ve göz nurunun değerini bulmasını ister. Yaptığı yatırımın, aldığı riskin ve koyduğu sermayenin hakkını ne fazla ne eksik, olması gerektiği biçimde talep eder. Müşterileri tarafından başkalarının haksız biçimde kayrılmasını, ürettiği ürünün hakkını verdiği halde dışlanmayı istemez, adalet, eşitlik ve hakkaniyet bekler. Sanayici devletinden her daim yanında olmasını umar. Ülkesinin adeta kale gibi dimdik duran fabrikaların yaşatılması, güçlenmesi ve küresel anlamda söz sahibi yapılara dönüşmesi adına desteklenmesini bekler. Ülkesine ihracat, istihdam ve vergi anlamında katkı sunarken oluşturduğu bu faydanın takdir görmesini, görmüyorsa da en azından bilinmesini ister. Yaptığı faaliyetlerin baltalanması yerine daha iyilerini yapabilmek adına ona omuz verilmesini arzular. Sanayici planladığı iş modelini her an ve her anlamda etkileyen dövizin, faizin, işçilik, enerji ve hammadde maliyetlerinin belirli ölçüde stabil ve kabul edilebilir olmasını bekler. Volatiliteden, ani dalgalanmalardan, gereksiz iniş çıkışlardan hep kendisi zarar gördüğü için ekonomik ve mali açıdan istikrarlı bir yapı ister. Hayatını koyduğu işinde tüm emek ve yatırımlarının bir gecede hiç olmaması adına sağduyu ve empati bekler. Hayalini kurduğu yatırımları gerçekleştirebilmek adına destek olunmasa da en azından köstek olunmamasını ister. Sanayici aslında bilgi, birikim ve tecrübesiyle planladığı işlerini kendi planları dahilinde dış müdahale ve etkenlerden bağımsız bir biçimde sürdürebilmeyi umar. İstediği çok bir şey yoktur aslında sanayicinin. Özetle sanayici anlaşılmak ister. Yaptığı işin önemi ve kıymeti hakkında tüm paydaşlarından asgari düzeyde de olsa farkındalık bekler.