İplik ve kumaş boyama & terbiye işlemleri yapan Nuryıldız tekstil, iç ve dış piyasada ürünlerini pazarlamanın yanında, ayrıca iplik boyada fason hizmet de veriyor. Amerika ve Avrupa’dan ithal son teknolojiye sahip makinalarla üretim gerçekleştiren Nuryıldız, sektördeki bugünkü konumunu da bu sayede perçinleştirmiş bulunuyor. Ürünlerin % 90’ı ihraç edilen Nuryıldız üretimini 39.000 metrekarelik alan üzerine 20.000 metrekare kapalı alanı mevcut Çorlu’daki üretim tesisinde gerçekleştiriyor. Oeko-tex 100 belgesi ile üretim gerçekleştiren Nuryıldız’ın ISO 9001:2008, GOTS Global Organik Tekstil Standardı, OE 100 ve OE Blended Sertifikaları mevcut olup, Marks & Spencer ve Next akreditasyonlu laboratuarlara sahiptir. Nuryıldız Tekstil
Yönetim Kurulu Üyesi Ogün Kalaycı ile tekstil sektöründe Nuryıldız Tekstil’in kuruluşundan günümüze gelişi, sektöre katkıları ve çalışmaları hakkında konuştuk.
Nuryıldız Tekstil olarak firmanızı tanımlar mısınız?
“Nuryıldız Tekstil, 1952 yılından beri faaliyette olan, Malatya’da doğup İstanbul’da büyüyen bir firma. Firmamız iplik boya, kumaş boya ve dijital baskı üretimleri yapmaktadır. Günde 8 ton civarında iplik boya üretimi yapıyor. Günde 25 ton civarında boyalı kumaş satışı yapıyoruz. Kumaş boyada kendimizi farklı bir kulvarda görüyoruz. Path bach ve HT boyama yapıyoruz. Path bach boyama metodunu kullanan nadir firmalardan bir tanesiyiz. Türkiye’de bu işi ilk biz başlattık. Son 5 yıldır kendi koleksiyonumuzu satıyoruz. Kaliteli ve sorunsuz ürün elde etmek için Ar-Ge’ye çok önem veriyoruz. Gelişen kumaş teknolojisini ve yenilikleri takip etmek bu işin en önemli noktalarından biri olduğuna inanıyoruz. Ar-Ge’nin ciddi bir maliyeti var. Ar-Ge departmanımız sayesinde güzel ürünler elde ediyoruz ve bu konuda ciddi bir başarı
elde ettik. Yurt içi ve yurt dışı çalışıyoruz. Kumaşlarımızın tamamı ihraç ediliyor. Bunun yüzde 20’lik kısmını biz kendimiz ihraç ediyoruz. Yüzde 80’lik kısmını da ihracatçı konfeksiyonlara veriyoruz. ZARA,H&M, Mango, Marks & Spencer, RobertO Cavalli, Next, Espirit ve daha bir çok markalara tedarik sağlıyoruz.”
Üretim portföyünüzde bulunan ürünler ve kullanım alanları konusundan kısaca bahseder misiniz?
Konfeksiyona ham madde temin ediyoruz. Öncelikli ağırlığımız bu konuda. Ağırlıklı olarak viskon elyafından kumaşlar üretiyoruz. Şuan ki portföyümüzün hemen hemen yüzde 75’i bu düzeydedir. Son dönemlerde tüketici tercihlerine göre biz de tercihlerimizi değiştiriyoruz. Biz viskon merserize konusunda çok uzmanlaşmış bir firmayız. Türkiye’de viskona merserize yapan ilk firmayız hatta belki de dünyada ilk firmayız. Uzun zaman
boyunca tüm dünyada bizim markamızla satıldı bu kumaşlar, Snap Dragon adı altında. Kendi kalitemizi müşterinin zihnine yerleştirmeyi başardık. Müşteriler bizim
kalite numaramızda kumaş aramaya başladı.”
Aynı kulvarda çalışan firmalardan sizi ayıran özellik nedir?
“Kalitemiz, servisimiz ve hızımız. Tüketicinin bizi tercih etmesinin öncelikli sebebi kalitedir. Nur Yıldız’ın ayrı bir kalitesi var. Bazı firmalar “Bunu Nuryıldız’dan alabilirim” diye bizi tercih eder. Hakikaten bazı işleri de sadece biz yapabiliriz. Mesela viskon merserize gibi.”
İhracat yaptığınız ülkelerin pazar payı hakkında bilgi verir misiniz Pazarlama konusunda nasıl bir yol takip ediyorsunuz?
“İhracat pazarlamada iki tip çalışmamız var. Birincisi fuarlar vasıtasıyla müşteri arayışlarımız var. Fuarlara gideriz Moskova, Paris’te, Almanya’da, Amerika’da, İngiltere’de ve Brezilya’da fuarlara katılıyoruz. Bu fuarlarda müşteriler bizi bulurlar, beğenirler. Buralarda bizden numune talep ederler. Biz de numunelere göre çalışmalarımızı yaparız. Bu şekilde müşteri elde ederiz. Pazarlama departmanımızın çalışmaları sayesinde müşteri elde ederiz. Direk olarak tanıdıkları veya internetten tespit ettikleri firmaları analiz ederler, kartele gönderirler, ziyaret ederler ve çalışmaya başlarız. Pazar payı konusunda, çalıştığımız firmalar çok büyük firmalar. ZARA, H&M, Mango gibi firmaların Türkiye’deki alım paylarını bilmediğimiz için bizim onları yönlendirme şansımız yok ama biz kapasitemizin yüzde 80 civarında doluluğunu sağlıyoruz. Hedefimiz bu oranı yüzde 90’lara çekebilmek.”
Sektör için geliştirdiğiniz ürün var mı?
Yeni geliştirdiğimiz ürünler var. Değişik iplik varyasyonları var, performans kumaşlarımız var. Showroom bunun bir göstergesi. Müşterimiz için bizdeki showroom merak edilir halde. Müşterilerimiz “Acaba Nuryıldız şimdi ne çıkardı? Fuarda ne sergileyecek? Biz önden bunu bulabilir miyiz?” merakı var. Bu bizim için çalışmalarımızın bir meyvesi, başarı göstergesidir. Başarıyı burada arıyoruz. Şu anda piyasalarda satılan ürünler 2013 Yaz sezonu olarak satılıyor ama biz önden takip ediyoruz. Şu an biz 2015 Kış koleksiyonunu hazırlıyoruz. Premier Vizyon’da biz 2015 koleksiyonumuzu sergileyeceğiz, Yaz ve Kış olarak.”
Türkiye’de sektörün geleceğini nasıl görüyorsunuz?
“Sektör, şu anda ciddi bir daralma döneminde. Kar marjları ciddi oranda düşmüş durumda. Rekabet haddinden fazla ama bunun karşılığında talep bu kadar fazla değil. Kaliteli olanlar, Ar-Ge çalışmasına önem verenler ayakta kalacaktır. Bunlar para kazanabilecek ve iş yapabileceklerdir ama tekstilin 1990’lı yıllardaki o görüntüsü artık yok. Artık hatasız tek seferde doğru üretimi yakalamak çok önemli. Tekrar edilebilirlik çok önemli.
Sektör için firma olarak 2013 yılı öngörünüz ve beklentileriniz nelerdir?
“2013 yılında geçtiğimiz diğer yıllardan daha başarılı bir yıl geçirmeyi hedefliyoruz. Dijital baskı çalışmalarımız var. Bu konuda yatırım yaptık. Dijital baskıya biraz ağırlık vereceğiz. Ar-Ge çalışmalarımızı hızlandırıyoruz. Değişik kumaş çalışmaları yapıyoruz. Ekosistemi destekleyici ürünler üretiyoruz. Sağlığa zararlı maddelerden oluşan kimyasallardan uzak duruyoruz. Çevreye önem veriyoruz. Çevre bizim için çok önemli. Doluluğumuzu tam desteklemek için istediğimiz orana ulaşana kadar çalışacağız.”
2012 yılı firmanız için nasıl geçti? Biraz bahseder misiniz?
“2012 yılı bizim için kötü geçmedi. İstediğimiz rakamlara ulaştık. 2012’de sadece Avrupa’da ciddi bir daralma var. Avrupa ciddi manada kan kaybediyor. Bu bizim pazarımızı olumsuz olarak etkiledi. Biz de mevcut duruma karşılık, yeni pazarlar oluşturmaya çalıştık, önlemlerimizi aldık. Eskiden daha basic kalemler çalışırken şimdi daha katma değeri yüksek kalemlere geçtik. Avrupa’nın düştüğü bu durum bize Ar-Ge çalışmasının önemini gösterdi. Ar-Ge’ye daha fazla önem vermeye başladık. Bizim dışımızdaki firmalarda 2012’nin zor geçtiğini görüyoruz ama biz aldığımız tedbirler ve önlemler sayesinde 2012 yılını rahat atlattık.”
İlave etmek istediğiniz başka konular var mı?
“Yeniliklere açık olmak zorundayız ve takip etmek zorundayız. Modayı ve trendleri takip etmek zorundayız. Artık kimsenin hataya tahammülü yok. Hatasız ve hızlı üretim yapmak ve bunu öğrenmek zorundayız. Aslında bunu sektör olarak öğrenmek zorundayız. Sektörün en büyük problemi yetişmiş eleman problemi. Bu konuda ciddi bir sıkıntı var. Eğitimli, tecrübeli, yetişmiş, kalifiye eleman bulma sıkıntısı var.”
Personel sıkıntısının nasıl aşılabileceğini düşünüyorsunuz?
Tekstil, emek yoğun bir sektör. Bunun için eğitime, Meslek okullarının ara kademe dediğimiz eğitimine önem vermemiz gerekiyor. Buralardan çıkacak elemanlar için de bizim bir takım faaliyetler göstermemiz gerekiyor. Gençlere işi sevdirmemiz lazım çünkü artık gençler çok değişti.
Bu konuyla ilgili tavsiyede bulunabilir misiniz?
“Gençlerin önüne kariyer hedefi koymak gerekiyor. Gençlere işi sevdirmek gerekiyor. Öncelikle insanların bir kariyer hedefi olmalı. Biz, Nuryıldız’ı bir kolej gibi görüyoruz. Gençler okuldan çıkıyor, burada ciddi bir deneyim kazanıyor. Bu deneyimin karşılığını alması gerekiyor.