Artan sanayileşme ile birlikte doğal kaynakların tükenmesi ve çevre kirliliği problemlerini artması ile birlikte geri dönüşüm kavramı daha bir önemli hale gelmiş durumda. Tekstil ürünlerinin geri dönüşümünde de sektör önemli adımlar atıyor. Tekstil ürünleri, hayatımızın en temel ihtiyaçlarından başlayarak, pek çok alanında ihtiyaç duyulan malzemelerdir ve üretimleri de artarak devam etmektedir. Tekstil sektörü, petrol sektörünün ardından dünyada en fazla kirlilik oluşturan 2. endüstri dalı. Tekstil atıkları üç ana grup altında toplanabilir. Birincisi suni iplik fabrikalarından çıkan atıklar, ikincisi tekstil imalatı atıkları, üçüncüsü ise tüketicilerin tekstil atıkları. Tekstil ve konfeksiyon sektörü için uluslararası çözümler üretmeye çalışan kuruluşlar, tekstil atıklarının yeniden kullanımı ve geri kazanımı konusunda çalışmalar yürütmekteler. Öncelikle tekstilde geri dönüşüm konusunda yoğun çalışmaların yürütülmesinin en önemli nedenlerinden biri kıyafet ve tekstil ürünlerinin %100’ e yakınının geri dönüştürülebilmesi. Hatta bazı ürünler ne kadar yıpranmış olursa olsun geri dönüştürülebiliyor.
Dünyada her yıl 150 milyon ton yeni giysi ve ayakkabı satışa sunuluyor. Yetkililere göre, bir kenara atılan
giysilerin ise yüzde 95’i halen kullanılabilir durumda. Bu nedenle kıyafetlerin yeniden değerlendirilmesi büyük önem taşıyor. Örneğin denim ürünleri mevcut koşullarda en fazla yüzde 20 geri dönüşüm pamuk elyafı içerebilmekte. Kaliteyi düşürmeden bu oranı arttırmak için daha fazla teknolojik inovasyon gerekiyor.
Denim ürünlerini değerlendirmek üzere, kullanılmayan denim ürünleri lif haline gelene kadar parçalanmaktadır. Elde edilen liflerin büyük kısmı yalıtım malzemesi olarak kullanılırken, kalan kısım ise yeni kumaş üretmek üzere, kullanılmamış lifler ile karıştırılmakta. Giysileri geri dönüşümde kullanmak için geri dönüşüm tesislerine ihtiyaç duyuluyor. Günlük 500 ton veya daha fazla tekstil ürünü toplanabildiği taktirde, geri dönüşüm tesisi kurulabiliyor. Atıkların geri dönüşümü sayesinde; doğal kaynaklar korunmuş, enerji tasarrufu sağlanmış, atık miktarı azalmış, ekonomiye katkı sağlanmış, geleceğe yatırım yapılmış oluyor.
Özellikle Türkiye’nin en önemli pazarı olan AB ülkeleri ve ABD’de, çevre konularına duyarlı ve çevreyle dost ürünleri satın alan kişilerin pazardaki oranı % 40’lara çıkmıştır. Dünya tekstil ihracat pazarının yıllık hacminin 600 milyar dolar olduğu düşünüldüğünde, çok önemli bir pazardan bahsedildiği görülebilir. Türkiye konumu itibarı ile bu pazardan pay alabilecek durumdadır ve tekstil geri kazanım sektörü de bu pazarı destekleyebilecek önemli bir aktördür. Bilindiği gibi % 5 geri kazanılmış elyaf kullanan bir ürün Recycle etiketi alabilmektedir ve recycle etiketi alan ürün çevreci pazarda kendine yer bulabilmektedir. Bu yeni pazarda geri kazanılmış elyaf artık yalnızca, daha düşük kalitedeki ürünlere değil, üst segment ürünlere de girebilecektir. Bu durum geri kazanım sektörünün pazar payını da artırabilecektir. Görüldüğü gibi geri kazanım sektörü, “sürdürülebilir üretim ve kalkınma”nın önemli bir ayağıdır ve mutlaka desteklenmesi gerekmektedir. Modadan keyif almaya devam etmeyi istiyorsak, kaynaklarımızı daha iyi kullanmanın bir yolunu bulmalıyız.
#tekstil, #atıklar, #geridönüşüm