Kimi kaynaklar tekstilde baskı tekniğinin ilk olarak Hintliler ve Çinliler tarafından denendiğini söylüyor.
Öte yandan Mısır piramitlerinde ve mezarlarında bulunan boyamadan daha farklı yöntemlerle renklendirilmiş kumaş parçaları, tekstil baskıcılığının ilk örneklerinin Mezopotomya topraklarında da denendiğini gösteriyor. Bulanan örnekler tekstil baskı tekniğinin çok uzun sürelerden beri varlığını devam ettirdiğini gösteriyor. Bugün tekstil baskı serigrafi ve dijital baskı gibi farklı teknikler aracılığı ile yapılıyor. Dijital tekstil baskı tekniği ise 1980’li yılların sonlarında uygulanmaya başlandığından bu yana gerek kalitesi, gerek aplikasyonların kullanımı ve gerekse popülaritesi yıllar içinde giderek büyümüş, tekstil baskı çözümleri sunan tedarikçiler için daha ulaşılabilir olmuş ve şu anda dünya çapında geniş format baskı sektöründe en fazla büyüyen pazarlardan biri haline gelmiştir. Tekstil baskısı moda sektöründe de kendine önemli bir yer edinmiştir. Bunun en bariz göstergelerinden birisi olarak hazır giyim sektöründe Avrupa ve dünya liderlerinden Türkiye pazarındaki tekstil baskı uygulamasının yaygınlığı olarak gösterilebilir. Ülkenin toplam ihracat gelirlerinin 1/5’ini sağlayan tekstil ve hazırgiyim sanayi ülkemizde yaklaşık 2 milyon kişi ile tarımdan sonra en büyük istihdama sahip sanayi dalı haline geldi. Tekstil sektörü genel olarak ülke ekonomisinde bu kadar önemli bir yer edinirken, doğal olarak tekstil baskı sektörü de gelişti ve halen de gelişmeye devam ediyor.
GELİŞEN SEKTÖR
Milyonlarca kişiyi etkileyen, ülkenin en önemli ihracat kalemlerinden birini oluşturan tekstil sektörüne bağlı olarak gelişen tekstil baskı sektörü profesyonelleri de gelişen teknolojiye ayak uydurabilmek için olanca gücüyle çalışıyor. FESPA’nın 2013 yılında dünya genelinde baskı sektöründe hizmet veren kişilere yönelik yaptırdığı World Wide Survey 4 anket sonucuna göre ankete katılanların %81,3’ü en fazla büyümesini beklediklerini sektör olarak ilk s ırada t ekstil b askısını i şaret e diyor. Tekstil halihazırda %32’lik bir oranla, işlerin %34’lük kısmını oluşturan çıkartmaların hemen ardından, büyüyen bir pazar olarak ikinci sırada geliyor. Aslında tekstil sektörünün nasıl büyüdüğünü kendi günlük hayatımıza bakarak kolayca gözlemleyebiliriz. Her geçen yıl artan farklı baskı ve renklerdeki kıyafetlerimizin yanı sıra, ev içi dekorasyonlarda kullanılan desenli kanepelerimiz, farklı dizaynlardaki halılarımız, lüks perdeler ve hayatımıza renk ve neşe katan diğer mobilyalarımızda tekstil baskı uygulamalarını görebiliriz. Tekstil baskı kullanımları elbette sadece evlerimizle sınırlı değil aynı zamanda etrafımızdaki hemen hemen tüm kurumsal yerlerde de kullanılıyor. Örneğin dünya çapındaki oteller benzersiz bir tarzda oda yaratmak için baştan sona odayı yenilemek yerine, daha küçük yatırımlar yaparak küçük dokunuşlarla odanın görüntüsünü değiştirebilmek adına baskı tekniğinden yardım alıyorlar. Tekstil baskının fonksiyonel özelliğini, bir outlet mağazasının vitrini ya da bir tiyatro zemini gibi yerlerde kullanılan materyaller üzerindeki örneklerde de görebiliriz. Karton veya sert bir yüzeydeki vinil üzerine bir kez uygulanabilecek baskıların, tekstil üzerine yapılmaları uygulamanın daha etkili ve verimli olmasını sağlayan çeşitli avantajlar sunuyor.
YENİ MÜŞTERİ POTANSİYELİ
Yazıcıların tekstil baskı pazarına girmesi, sadece tekstil baskı üzerindeki kar marjları nedeniyle değil, aynı zamanda bu sektöre yapılan girişim sayesinde farklı bir müşteri kitlesini de beraberinde getireceği için büyük bir mali yarar sunabilir. Tekstil sektöründeki birçok yerel ve uluslararası firma şimdiden 04 -07 Aralık’ta İstanbul’da ikinci kez düzenlenecek olan FESPA Eurasia 2014’te yerlerini aldı. Bu yıl tekstil sektörü için geçen yılki fuara oranla % 50 daha fazla alan ayrıldı. Bu durum aslında tekstil sektöründe baskının daha önemli hale geldiğini gösteriyor. Ayrıca ziyaretçiler, diğer tekstil fuarlarındaki gibi dağınık değil, tüm tekstil baskı işlerini aynı anda, daha kompakt bir alanda görme fırsatı bulacaklar. FESPA Eurasia geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Türkiye’nin yanı sıra Orta Doğu, Özbekistan ve bölgedeki diğer ülkelerdeki profesyonelleri ağırlayacak.