Türk tekstili için çıkış yolu: Katma değerli ürünler ve teknik tekstil

Spread the love

Haluk Akın / KOMİD Başkanı

Günümüz teknolojilerini daha verimli kullanarak konfeksiyon üretiminde yeni bir döneme geçilmesi gerektiğini vurgulayan KOMİD Başkanı Haluk Akın, tekstilde teknik ürünlere ve yüksek katma değerli üretimlere yönelmenin daha sürdürülebilir bir çözüm olduğunu savunuyor.

Türkiye’deki iş insanlarının moda ve tekstil sektöründen uzaklaşıp farklı alanlara yönelmesi, sektörde kârlılığın azalması ve yatırımcıların kısa vadeli kazanç beklentilerinden kaynaklanıyor. KOMİD Başkanı Haluk Akın, bu durumun tekstil sektörünün rekabet gücünü kaybetmesine yol açtığını belirtiyor.  Akın, Türk tekstil devlerinin maliyet baskısı nedeniyle fabrikalarını yurtdışına taşımaya başladığını vurgularken, Türkiye’nin artık sadece Çin değil; Endonezya, Mısır, Pakistan, Hindistan ve Bangladeş gibi ülkelerle de rekabet etmek zorunda kaldığını söylüyor. Sırbistan ve Mısır gibi ülkelere yapılan yatırımların bir kısmının başarısızlıkla sonuçlandığını dile getiren Akın, yurtdışına açılma kararlarının iyi analiz edilmesi gerektiğinin altını çiziyor.

Özellikle Mısır’da yatırım yapmayı düşünen firmaların, çalışan yapısındaki farklılıklara uyum sağlamak için yaklaşık 15 aylık bir adaptasyon sürecini göze almaları gerektiğini ifade eden Akın, ihracatta yanlış stratejilere dikkat çekiyor. “Dolar ve Euro’daki artışın ihracatımızı doğrudan artıracağını düşünmek doğru değildir,” diyen Akın, katma değerli ürünlerin önemine vurgu yapıyor.  KOMİD Başkanı, Türkiye’nin savunma sanayiindeki atılımını örnek göstererek, tekstilde de teknik ürünlere ve yüksek katma değerli üretimlere yönelmenin daha sürdürülebilir bir çözüm olduğunu savunuyor. Akın’a göre, teknik tekstil sektörüne yatırım yapmak, Mısır gibi ülkelere yönelmekten çok daha avantajlı.  KOMİD üyelerinin bu yöndeki çalışmaları sayesinde Avrupa ve Amerika’ya teknik tekstil makineleri ihraç edilmeye başlandığını belirten Akın, savunma, havacılık ve medikal sektörlerinde Türkiye’nin uluslararası alanda daha fazla söz sahibi olabileceğini ifade ediyor.  Haluk Akın, Türkiye’nin bilgi birikimi ve coğrafi avantajıyla tekstil sektöründe katma değerli ürünler üreterek dünya pazarında önemli bir yer edinebileceğini dile getiriyor. “Günümüz teknolojilerini daha verimli kullanarak konfeksiyon üretiminde yeni bir döneme geçmemiz gerekiyor” diyor.  Bu stratejinin, Türk tekstil sektörüne yeni bir ivme kazandıracağı ve uluslararası rekabette avantaj sağlayacağı düşünülüyor.

A way out for Turkish textiles: Value-Added products and technical textiles 

 Haluk Akın / KOMİD Chairman 

 Highlighting the need to adopt a new era in garment production by utilizing today’s technologies more efficiently, KOMİD Chairman Haluk Akın argues that focusing on technical products and high value-added production offers a more sustainable solution for the textile industry. 

The tendency of Turkish businesspeople to move away from the fashion and textile sectors and shift towards other industries stems from declining profitability in the sector and investors’ short-term profit expectations. Akın points out that this trend is causing the Turkish textile industry to lose its competitive edge.  Emphasizing that major Turkish textile companies have started relocating their factories abroad due to cost pressures, Akın notes that Turkey now faces competition not only from China but also from countries like Indonesia, Egypt, Pakistan, India, and Bangladesh. He adds that some investments in countries such as Serbia and Egypt have failed, underscoring the importance of thoroughly analyzing decisions to expand abroad.  Akın specifically mentions that companies considering investments in Egypt must prepare for an adaptation period of approximately 15 months to align with differences in the workforce. He also warns against misguided export strategies, stating, “It is incorrect to assume that an increase in the value of the dollar and euro will directly boost our exports,” and emphasizes the significance of value-added products.  Referring to Turkey’s advancements in the defense industry as an example, Akın advocates for a shift towards technical products and high value-added production in textiles as a more sustainable solution. He argues that investing in the technical textile sector is far more advantageous than focusing on countries like Egypt.  Thanks to the efforts of KOMİD members in this direction, technical textile machinery has started to be exported to Europe and the United States. Akın believes that Turkey can gain more prominence internationally in defense, aerospace, and medical sectors.  He stresses that Turkey, with its expertise and geographical advantages, can secure a significant place in the global market by producing value-added products in the textile sector. “We need to transition to a new era in garment production by utilizing today’s technologies more efficiently,” he says.  This strategy is expected to give Turkish textiles fresh momentum and provide an edge in international competition.