İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) düzenlediği “Güney Kore Ülke Günü: Türkiye İçin Fırsatlar” seminerinde konuşan İSO Yönetim Kurulu Üyesi Serdar Urfalılar, “İki ülke ticaret hacmi yaklaşık 7 milyar dolar. Bu rakamın 6,3 milyar doları Türkiye’nin Güney Kore’den ithalatı. İkili ticaretin Türkiye lehine dengelenmesi için gıda, inşaat, tekstil ve hazır giyim gibi rekabetçi sektörlerde daha yoğun çalışmak gerekli” dedi.
İstanbul Sanayi Odası (İSO), İstanbul’un sanayi ve ticaret hayatına katkı yapmak amacıyla farklı ülke pazarlarını ve kültürleri tanıma fırsatı sunan “Ülke Günleri” etkinlikleri kapsamında Güney Kore’yi mercek altına aldı. İSO’nun önemli ticaret ve yatırım potansiyeline sahip Uzak Doğu pazarı hakkında üyelerini bilgilendirmek amacıyla düzenlediği Güney Kore Ülke Günü: Türkiye İçin Fırsatlar seminerine, İSO Yönetim Kurulu Üyesi Serdar Urfalılar ve Güney Kore İstanbul Başkonsolosu Young-Cheol CHA’nın yanında iki ülke iş dünyasından da çok sayıda isim katıldı.
Seminerin açılış konuşmasını yapan İSO Yönetim Kurulu Üyesi Serdar Urfalılar, Güney Kore’nin yaptığı Ar-Ge yatırımları, ürettiği teknolojik ürünleri ve katma değerle başta ekonomik olmak üzere kültürel ve sosyal anlamda hem bölgesini hem de dünyayı etkileyen bir ülke olduğuna dikkat çekti.
Güney Kore ile ticareti geliştirmenin, sanayiciler için çok mühim bir hedef olduğunu dile getiren Serdar Urfalılar, bu kapsamda ülkenin sahip olduğu potansiyeli rakamlarla aktardı.
Güney Kore’nin 2016 yılında Türkiye’nin en fazla ithalat gerçekleştirdiği sekizinci ülke olduğunu, bununla birlikte en fazla ihracat yaptığı ülkeler arasında 49. sırada yer aldığını dile getiren Urfalılar, iki ülke arasında ticaret hacminin ise yaklaşık 7 milyar dolar olduğunu, bu rakamın da 6,3 milyar dolarının Türkiye’nin Güney Kore’den ithalatı olduğunu vurguladı. İkili ticarette Güney Kore lehine ciddi bir fazlalık olduğuna dikkat çeken Urfalılar, “İki ülke arasındaki ticaret hacminin artırılması ve Türkiye lehine dengelenmesi için özellikle gıda, inşaat, tekstil ve hazır giyim gibi rekabetçi sektörlerimizde faaliyet gösteren firmalarımızın daha yoğun çalışması gerekiyor” dedi.
İKİ ÜLKE HUKUKİ ALTYAPISI EN İLERİ SEVİYEYE ULAŞACAK
Türkiye ve Güney Kore arasındaki mal ticaretinin kademeli olarak serbestleştirilmesine dair Serbest Ticaret Anlaşmasının 2013 yılında yürürlüğe girdiğini hatırlatan Urfalılar “2015 yılında Seul’de imzalanan ‘Hizmet Ticareti Anlaşması’ ve ‘Yatırım Anlaşması’nın da STA kapsamına alınacak olmasıyla, ülkelerimiz arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin hukuki altyapısı en ileri seviyede tamamlanacak. Güney Kore ile ticaret hacmini ve iş birliğimizi artırmak için firmalarımızın bu anlaşmalardan istifade etmeleri büyük önem taşıyor. Toplantımızın bu tür verimli iş birlikleri kurmak için bir vesile olmasını ümit ediyorum” dedi.
CHA: KAN KARDEŞLİĞİ TEMELİNDE İŞ BİRLİĞİ GEREKLİ
Güney Kore İstanbul Başkonsolosu Young-Cheol CHA da savaş döneminde Türkiye’nin gösterdiği yardımla iki ülkede kan kardeşliği ilişkisinin kurulduğunu, diplomatik ilişkilerin de 60.yılına girdiğini söyledi. İki ülkenin coğrafi açıdan uzak olsa da paylaştığı hatıra ve köken nedeniyle çok yakın olduğunu vurgulayan Başkonsolos CHA, “Kardeşlik bağlarımızın güçlü olmasına rağmen, karşılıklı ticaret hacmimiz tatmin edici boyutta değil. Türkiye’de faaliyet gösteren 268 Güney Kore şirketi var. Buna karşılık Güney Kore’deki 17 bin yabancı yatırım şirketi arasında Türk firmaların sayısı sadece 84. İhracatçılar için yeni pazarlar ve bu pazarlar hakkında bilgi edinmek çok kilit önemdedir. Toplantımız bu nedenle önem taşıyor” dedi.
Güney Kore’ye ilişkin bilgiler veren CHA, Güney Kore’nin GSYİH büyümesinin yüzde 2-3 civarında olduğunu ve akıllı telefon, otomotiv parçaları, lityum pil, kimya ve makine gibi alanlarda çok geliştiğini kaydetti. Ar-Ge harcamalarının GSYİH’deki payının da yüzde 24,3 olduğuna dikkat çeken CHA, bu alanda dünyada İsrail’den sonra ikinci sırada yer aldıklarını hatırlattı. CHA, “Dünyada 52 ülke ile STA imzaladık. Dünya Bankasının iş yapma kolaylığı sıralamasında 5.sırada yer alıyoruz. Ülkemizde yaklaşık dört günde iş kurulabiliyor. Aramızdaki fiziki mesafeyi aşarak kan kardeşliği temelinde bir iş birliği yaparsak, önemli bir aşama kaydedebiliriz. Türkiye’nin genç nüfusu, muazzam altyapısı ve bölgesel konumu ticaret açısından çok avantajlı. Güney Kore ise bilişim teknolojileri ve küresel ağlar konusunda uzman bir ülke” dedi.
SAĞLIKLI BESLENME, TEKSTİL, İNŞAAT VE YENİLENEBİLİR ENERJİDE İŞBİRLİĞİ
Konuşmasında Türk firmalarına Güney Kore ile ticareti artırmaya yönelik öneriler getiren CHA, şunları söyledi: “Güney Kore pazarına dair derin bir araştırma yapmanız öncelikle önem taşıyor. Türkiye’nin Güney Kore’ye vaatkar olan ihracat ürünlerini belirlemesi çok faydalı olur. Ülkemizde sağlıklı besinlere artan bir talep söz konusu. Türkiye bu alanda çok zengin bir durumda. Yine Türk tekstili tasarım açısından çok gelişti. İnşaat sektörünüz de çok başarılı. Aynı şekilde Güney Kore’de yeni hükümetimiz, yenilenebilir enerji konusunda altyapısını kuvvetlendirmek istiyor. Yani iki ülkenin enerji sepetlerinde yenilenebilir enerji mevcut. Dolayısıyla tüm bu alanlarda iş birlikleri olabilir.”