Türkiye’de hazır giyim sektörü hareketli günler yaşıyor. Boyner’in Boğaziçi Giyim Sanayi’ndeki yüzde 50 payını Benetton’a devretmesi ile sene başından bu yana yabancılara gerçekleşen hisse devri ve ortaklık sayısı dörde ulaştı. Sektör uzmanları yabancı firmaların hızlı büyüyen Türkiye pazarına girmek istediklerini, ayrıca bu satışların bir trend haline geldiğini söylüyor. Hazır giyim sektöründeki satış furyası bu yıl Silk&Cashmere ile başladı. Şirketin
yüzde 45’i Dubai merkezli Eastgate Capital Group’e satıldı. Geçtiğimiz ay
içerisinde Koton’un yüzde 50’si özel girişim sermayesi Turkven’in sahibi
olduğu Hollanda merkezli Nemo Apparel BV’ye devredildi. Henüz iki gün
önce de Türkiye’de Damat ve Tween markaları ile tanınan Orka Group, New
York merkezli yatırım şirketi Investcorp ile azınlık yatırımı konusunda anlaşma imzaladı. Bu satışların yanında başka firmaların da yabancılarla satış için pazarlık masasında olduğu biliniyor. Penti, Flo, Derimod, Goldaş ve
Esse gibi markaların çeşitli fonlarla görüştüğü belirtiliyor.
YABANCILAR TÜRKİYE’DE BÜYÜMEK İSTİYOR
Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Cem Negrin, yurtdışındaki markaların büyümek için yeni pazarlara ihtiyaç duyduğunu, bu nedenle Türkiye ile yakından ilgilendiklerini söyledi. Türkiye’nin büyüyen ve gelişen bir
pazar olduğunu kaydeden Negrin, “Yabancılar da bunu görüyor ve Türkiye’de büyümek istiyorlar. Aynı anda da Türk markaları Avrupa’ya daha kolay açılabilmek için yabancılara yöneldi. Böylece arka arkaya yeni ortaklık haberleri duyduk” diye konuştu. Bunun yeni bir trend olduğunu söyleyen Negrin, birkaç tane daha büyük ortaklık haberi gelebileceğini kaydetti.
Negrin, şöyle devam etti: “İşin gerçeği bizim Türk markalarının krizdeki yabancı markaları satın alması gerekirdi. Bizim bu fiyatlardan kendi markalarımızı satmamız ne kadar doğru, çok emin değilim. Ama diğer taraftan hisse satan yerli markalar da yabancı ortaklarının tcrübesi ile yurtdışında daha iyi yerlerde mağazalar açarak daha hızlı bir şekilde büyüyebilecek.”
KÜÇÜKLERDE DE SATIŞ VAR
İstanbul Tekstil ve Hammadde İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı İsmail Gülle, özellikle tekstilde son dönemde artan ‘yabancı ortaklıklar’ ile ilgili sürecin temelinde Türkiye’ye yönelik artan ilginin yattığı görüşünde. Bu sürecin devam edeceği görüşünde olan İTHİB Başkanı Gülle “Türkiye şu an ciddi anlamda ciddi bir biçimde yabancı gözlemi altında. Dışarıda Türkiye’ye yönelik pozitif bir gözlem var” dedi. Gülle, söz konusu ortaklıklara giden kimi
Türk firmalarının belli bir tıkanıklık yaşadığına da işaret ederek “Satış işlemlerinde şirket sahiplerinin birbirilerinden etkileşimi oldukça fazla… Biri başladı mı diğeri de onu takip eder. Önemli bir ticaret yapılınca herkes dönüp o tarafa bakar. Ayrıca, yabancılara satışlar veya ortaklıklar oldukça fazla. Büyük firmaların haberleri gündeme geliyor ancak çok sayıda küçük ölçekli firmanın da ortaklık yaptığını duyuyoruz” dedi.
TÜRK FİRMALARI İÇİN POZİTİF BİR GELİŞME
TGSD eski Başkanı Ahmet Nakkaş da yaşanan hareketin Avrupa’daki pazar paylarının daralması ile ilgili olduğunu söyledi. Türkiye’nin daha aktif bir piyasa olduğunu belirten Nakkaş, yabancı yatırımcıların da kendi pazar paylarını genişlemek için Türkiye’ye yöneldiğini söyledi. Nakkaş, şöyle konuştu: “Türkiye çok cazip ve çok canlı bir pazar. Yatırım arayanlar buraya yönleniyor. Bunun doğal sonucu olarak gerek Türk markalarına gerek Türk
ortaklı yabancı markalara bir ilgi doğuyor. Ben bu ilginin devam edeceğini düşünüyorum.” Yaşanan sürecin yerli markalar için pozitif bir gelişme olduğunun altını çizen Nakkaş, “Türk şirketlerinin en büyük dezavantajı sermaye yetersizliği. Bu nedenle yurtdışında cazip satın alma fırsatları olmasına rağmen değerlendiremiyoruz. Bu tür evlilikler ise ürk firmalarına uluslararası marka olmanın yolunu açıyor” dedi.