Yünsa, 2021 yılında yeni yatırımlarla büyümeyi hedefliyor

Spread the love

Türkiye’de yünlü dokuma kumaş ihracatının lideri olduklarını belirten Yünsa Genel Müdürü Mustafa Sürmegöz, “Uluslararası büyük moda markalarının kumaş tedarikçisi olarak üst segment ve yenilikçi ürünlerimizle Türkiye’yi dünyada başarılarıyla temsil eden milli markaların başında geliyoruz” dedi.

Dünyadaki beş büyük üst segment yünlü kumaş üreticisinden biri olan Yünsa 1973 yılında kuruldu. Tekirdağ, Çerkezköy’de yaklaşık 200.000 metrekarelik alana kurulu entegre üretim tesisiyle Avrupa’nın tek çatı altındaki en büyük kumaş üreticisi konumunda. Fabrikada yıllık 4 bin 500 ton kamgarn iplik üretme ve 10 milyon metre kumaş dokuma kapasitesine sahip. İplik, çözgü ve dokuma, boyama ve apreleme süreçlerinin tamamını kendi bünyesinde gerçekleştiriyor. Türkiye’de yünlü dokuma kumaş ihracatının lideri olduklarını belirten Yünsa Genel Müdürü Mustafa Sürmegöz,İngiltere, Almanya ve ABD’de satış ofislerimiz; 11 ülke de ise acentelerimiz bulunuyor. Bu geniş küresel ağımız sayesinde 50’den fazla ülkeye ihracat gerçekleştiriyor ve ülkemize döviz girdisi sağlıyoruz” dedi. Mustafa Sürmegöz, yeni yatırımlar ve planları hakkında sorularımızı cevaplandırdı.

Sizi sektörde farklı kılan özellikleriniz nelerdir? Piyasaya sunduğunuz ürünler, tekstil ürünlerine nasıl katkı sağlıyor?

“Yünsa olarak sürdürülebilir, çevreye etkisi az, yüksek katma değeriyle ülkeye katkı sağlayan, Türkiye’yi uluslararası arenada gururlandıran bir üretim gerçekleştirme hedefimize ulaşmayı başardık. Bu yolda kaliteden hiçbir zaman ödün vermedik. Ar-Ge ekiplerimizin vizyoner bakış açısının da katkısıyla ürettiğimiz kumaşlar, hem doğa dostu üretim süreçleri hem de üstün kalitesiyle sadece Türkiye’deki değil, küresel pazardaki rakiplerinin de arasından sıyrılıyor. Ürün portföyümüzün büyük bir bölümünü yüzde 100 yünlü kumaşlar oluştururken; kaşmir, ipek, pamuk, polyester, viskon karışımlı yünlü kumaşlar da zengin ürün yelpazemizde yer alıyor. Kadın ve erkek giyime yönelik casual ve business kumaşlardan üniformalık kumaşlardan döşemelik kumaşlara kadar çok zengin bir ürün çeşitliliğimiz var. Bu ürün gruplarının yanında yüzde 100 doğal ve sürdürülebilir bir hammadde olan yünün kaşmir, ipek, keten ve pamuk gibi özel doğal elyaflarla harmanlanlanarak iddialı tuşelerle zenginleştirilmesiyle oluşan Premium koleksiyonlarımız mevcut. Ayrıca değişen pazar ihtiyaçları ve moda trendlerine uygun kapsül koleksiyonlar geliştirerek iddialı tasarımızla da dev markaların vitrinlerinde yer alıyoruz. Yünsa olarak koleksiyonlarımızda konfor, kalıcı performans ve dayanıklılığı bir arada sunmaya önem veriyoruz.”

Virüsün hayatın akışını değiştirdiği bu günlerde yeni yatırımlarınız olacak mı? Projelerinizde ve hedeflerinizde herhangi bir değişiklik oldu mu?

“2020 yılında pandemi, tüm dünyada olduğu gibi doğal olarak bizim de yönetim stratejilerimizi gözden geçirmemize neden oldu. Dünya daha pandeminin ciddiyetini tartışırken, biz hızlı şekilde aksiyon alarak maliyet, stok ve finansman yönetimimizi yeniden kurguladık. Stratejilerimizi gözden geçirerek yeni bir yol haritası çizdik. Kısa vadeli borçlarımızı uzun vadeye yayarak finansman yapımızı güçlendirdik. Aldığımız önlemler sayesinde, 2020 yılını başarılı bir performansla kapattık. Pandeminin getirdiği olumsuz koşullara rağmen net kârımızı yüzde 100’e yakın artışla 10 milyon TL seviyesine çıkarmayı başardık. Bu süreçte küresel rekabet gücümüzü artırmak için kapasite artışından ziyade verimlilik ve kârlılık odaklı bir strateji izledik. Teknolojik yenileme ve darboğaz giderme yatırımlarını hayata geçirdik. Bu anlayışla, 2020 yılı içerisinde üretim hattımızı modernleştirmek için yaklaşık 2,3 milyon Euro’luk yatırım gerçekleştirdik. 2021 yılına da güçlü bir başlangıç yaptık. Uyguladığımız Toplam Verimli Yönetim modeliyle şubat ayında Japon Fabrika Bakım Enstitüsü tarafından TPM Mükemmellik Ödülüne layık görülerek Türkiye’de tekstil sektöründe bu ödülü kazanan ilk firma olduk. Toplam Verimli Yönetim, tüm çalışanların katılımıyla verimliliğin arttırılmasını, kayıpların azaltılmasını ve iş performansının en üst düzeye çıkarılmasını amaçlayan bir yönetim sistemi. 2012 yılında başladığımız TPM çalışmaları sonucunda bu alandaki en prestijli ödülü kazanarak, yönetim sistemimizin verimliliğini uluslararası arenada tescillemiş olduk. Bu yıl da rekabette Yünsa’ya avantaj sağlayacak, Endüstri 4.0 altyapısına uygun, otomasyon ve kontrol sistemleri ile sürdürülebilir, ekolojik üretim süreçleri geliştirmeye yönelik yatırım hazırlıklarımız sürüyor. Tamamen otomasyonla yönetilen bir boyahane yatırımı planlıyoruz. BT tarafında da yine düzenli yatırımlarımız sürüyor. 2021 yılı sonuna kadar 4 Milyon Euro yatırım yapmayı planlıyoruz.”

Önümüzdeki süreçte gerek ulusal, gerekse uluslararası arenada firmanız adına ulaşmayı planladığınız hedefler nelerdir? Bu konuda yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz?

“Hedeflerimizi belirlerken öncelikle güçlü yönlerimize ve rekabet avantajlarımıza odaklanıyoruz. Yünsa olarak yıllık 10 milyon metre üst segment yünlü kumaş üretim kapasitesiyle Avrupa’nın en büyüğüz, dünyada ise ilk beşteyiz. Üretimimizin yarısından fazlasını yurt dışına ihraç ediyoruz. 50’den fazla ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz ve müşteri portföyümüzde dünya modasında söz sahibi 400’ü aşkın isim bulunuyor. İhracat yaptığımız ülkelerin başında ise Almanya, İngiltere, İtalya, Fransa, İspanya, İsveç, Danimarka, Japonya, Güney Kore, Amerika ve Rusya geliyor. Hedeflerimize gelince Türkiye’yi globalde temsil eden yerli ve milli bir marka olarak küresel rekabette daha üst seviyelere yükselmek için çalışıyoruz. Yünlü kumaş alanında, Japonya başta olmak üzere Uzakdoğu’daki varlığımızı büyütmek istiyoruz. Ayrıca Avrupa’da modanın merkezi sayılan İtalya’da da daha fazla söz sahibi olma hedefiyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Karlılık odaklı yeni stratejik yönetim anlayışımızı 4 ana başlıkta kurumsallaştırıyoruz: kültür ve değerler, sürdürülebilirlik, inovasyon, dijitalleşme… Bunlara ilaveten müşterilerle sıcak temas başlıkları altındaki eylem planlarımızla gelişimimizi sürdüreceğiz.”

Ürünlerinizin çevre ve insan sağlığı açısından durumu nedir? Sürdürülebilirlik sizin için ne ifade ediyor?

“Üretimimizin merkezinde çevre dostu, sürdürülebilir çözümler ve inovasyon var. Daha az enerji ve doğal kaynak harcayarak, karbon ayak izimizi azaltarak doğayla daha barışık üretim için çalışıyoruz. Bu anlayışla gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için sürdürülebilir üretim konusundaki çalışmalarımızı çeşitlendiriyoruz. Bunun son örneği ise Yünsa Ar-Ge Merkezi tarafından geliştirilen BioGreen kumaş oldu. Çevreci kumaş, doğadan toplanan yabani bitki tohumlarından elde edilen yağ bazlı bir yumuşatıcı ile işlem görüyor, bu işlem sayesinde ise doğada biyolojik olarak yüksek oranda çözünebiliyor. Bu sayede havaya ve suya tehlikeli seviyelerde zararlı madde salınmıyor, fosil yakıtların ortadan kalkmasıyla enerji kullanımı azalıyor.  Muadillerine göre sekiz kat daha düşük karbon ayak izine sahip bu apre tekniğini yünlü kumaşlarda uygulayan dünyadaki ilk ve tek firma olmak bize gurur veriyor. Bunun yanı sıra yünlü kumaşa avokado yağının nüfuz ettirilmesiyle üretilen ve cilde bakım yapan AvoCare kumaşımız var; solunum yoluyla bulaşabilen virüslere karşı %98 koruma sağladığı kanıtlanmış olan antiviral kumaşlarımız var. Yine bu kapsamda bahsetmemiz gereken bir konu atıklar… Geri dönüştürülmüş malzemelerin izlenmesi ve doğrulanmasını sağlayan Global Recycled Standard (GRS) ve Recycled Claim Standart (RCS) sertifikalarıyla uyumlu şekilde, hammadde olarak geri dönüştürülmüş malzemeleri kullanıyoruz. Kendi üretim hattımızdan çıkan süreç kaynaklı yün ve yün-polyester karışımı elyaf atıklarımızı geri dönüştürüp hammadde olarak değerlendiriyoruz. Ayrıca hammadde temini sürecinde, atık haline gelmiş pet şişeleri geri dönüştürerek polyester elyaf üreten tedarikçileri kullanmaya öncelik veriyoruz. Üretim sürecinde çıkan, telef denilen kumaş atıklarımızdan ses ve ısı izolasyonu sağlayan kumaş üretimi gerçekleştirdik ve patent başvurusu yaptık.  Sürdürülebilirlik çalışmalarımız ile doğayı korumanın yanında küresel rekabette de gücümüzü artırıyoruz. Çünkü şu anda dünyanın tek gündemi sürdürülebilirlik. Çevre konusunda farkındalık arttıkça talep de bu yöne doğru şekilleniyor ve yeşil standardı yüksek şirketlerin çevreci ürünleri daha çok tercih ediliyor. Sektöre çevreci yönünüzle örnek olmak gurur veriyor.”

Korona sonrası Türkiye’de ve dünyada sektörü nasıl bir gelecek bekliyor. Öngörüleriniz nelerdir? Firma olarak nasıl bir yol haritası izleyeceksiniz?

“Koronavirüsle birlikte tekstil dünyasında şüphesiz pek çok şey değişiyor. En hızlı değişim ise, tedarik zinciri yönetiminde yaşanıyor. Markalar artık tek alternatif üzerine kurulu tedarik zinciri yönetimi yerine, çeşitlendirmeye öncelik veriyor. Tüm pazar dinamiklerini değerlendirdiğimizde, jeopolitik konumunun getirdiği avantajın da etkisiyle Türkiye’nin bu süreçte daha da önem kazanacağına inanıyoruz. Diğer yandan pandemi sürecinin yön verdiği trendler de sektöre yön veriyor. Daha rahat ve sürdürülebilir ürünlere rağbet var. Özellikle konforlu ve fonksiyonel kumaşlara olan ilgi arttı. Biz de bu doğrultuda koleksiyonumuzun çehresini klasik tasarımlar yanında daha konforlu, bi-strecth, günlük kullanıma uygun “casual” ve yıkanabilir ürünleri katarak zenginleştiriyoruz. 2021 yılında hedefimiz 2020 yılında yaşamış olduğumuz miktarsal kaybı yeni koleksiyonumuz ile pandemi öncesi satış miktarlarına çıkarmak. Yine öncelikli Avrupa, Türkiye ve yakın coğrafyadaki komşu ülkeler olmakla birlikte Japonya ve Uzak doğuda da pazar payımızı artırmayı hedefleyeceğiz. Casual tasarımların öne çıktığı yeni koleksiyonumuzun getireceği ivme ve yılın ikinci yarısından sonra taleplerde beklenen toparlanma ile 2021 yılında üretim bazında bir önceki yıla göre %30-35 oranında büyüme hedefliyoruz.”

Yünsa to grow with new investments in 2021

Pinpointing the fact that they were the domestic leader of woolen fabric export in Turkey, Mustafa Sürmegöz, the GM at Yünsa said Yünsa, as a successful representative of our country globally and the major fabric supplier to internationally recognized fashion brands was the domestically leading company in Turkey with its high-end and innovative products.

Being one of the five biggest high-end wool fabric manufacturers globally, Yünsa was founded in 1973. It is the Europe’s largest fabric manufacturer under one single roof with its integrated facility established on an area of ​​approximately 200,000 sqm in Çerkezköy,Tekirdağ. The plant has an annual capacity of 4,500 tons of worsted yarn and 10 million meters of weaving fabric. It carries out all the spinning, warping, weaving, dyeing and finishing processes through its own capabilities. The GM, Mustafa Sürmegöz said they were the leader of woolen fabric export in Turkey. “We have sales offices in England, Germany and the US and agencies in 11 countries. We export to more than 50 countries and provide foreign our country with currency, thanks to our wide global network”. Mustafa Sürmegöz saved his precious time to kindly give us an interview about their new strategic investments and corporate plans.

What makes you stand out in the sector? How do you think your products contribute to textile products?

“As Yünsa family, we have been able to reach our goal of realizing sustainable and high-added value production ability, -lowest detrimental impact on environment possible-, making the country proud in the international arena. We have never compromised on quality on our journey. Our R&D team’s visionary perspective enables us to stand out with superior quality fabrics produced through environmentally friendly production processes, not only in Turkey, but also internationally. Though, 100 % woolen fabrics make up a large portion of our product range; cashmere, silk, cotton, polyester, viscose blended woolen fabrics are also on our inventory. We have a wide variety of products; from casual and business fabrics for men’s and women’s clothing to uniforms and upholstery fabrics. In addition to product groups mentioned, we also offer premium collections formed by blending wool, which is a 100% natural and sustainable raw material with natural fibers such as cashmere, silk, linen and cotton and enriching them with elegant touches. In addition, we have managed to showcase on the windows of giant brands with our stunning designs by developing capsule wardrobe collections, suitable to changing market needs and fashion trends. Yünsa attaches importance to comfort, lasting performance and durability, all in one, in its collections.”

Are you planning to have new investments around these days when the virus has changed the normal routine of everyone’s life? Any changes on your projects or objectives? 

“As was the case globally, the notorious pandemic in 2020 naturally triggered us to reassess our management strategies closely. While the players in the world were talking about the severity of the pandemic, we took immediate steps and reconstructed our cost, stock and finance management, drawing a new road map by reviewing our strategies. We strengthened our finance by restructuring our debt that was due, over long term payment plan. Thanks to precautions we took, we fortunately finalized such a catastrophic year with satisfactory performance. Despite such unfavorable conditions staged by the pandemic, we managed to boost our net profit to 10 million TL, with an increase of almost 100%. During that time, we followed a strategy which was focused on efficiency and profitability rather than capacity increase in order to enhance our global competitive power. We focused more on investments to innovate our technological structure, thus eliminate productional and operational bottlenecks faced. Bearing this in mind, we made investment of about 2.3 m Euros in 2020 for the modernization of our production line. We had a running start to 2021. We are the first company in Turkish textile industry to have been awarded in February the accreditation of Total Productive Management granted by Japanese TPM Institute of Plant Maintenance. TPM is a management system that aims to increase productivity, reduce losses and maximize operational performance with participation of all the stakeholders. As a result of the TPM studies we started in 2012, we were granted the most prestigious award in this field and the efficiency of our management system was proven right within international circles. As for the year we are in, we’re committed to proceed our investments to develop sustainable and ecological production processes with automation and control systems, which will provide Yünsa with competitive advantage, parallel to Industry 4.0 infrastructure. We are planning a fully-automated dyehouse investment. IT investments go, as always, on a regular basis. We are planning to invest 4 Million € by the end of 2021.”  

What are the objectives you’ve put on the table to realize at Yünsa in the upcoming period, both nationally and internationally? Would you briefly mention them?

“To be able to set our objectives, we look deep into our own strengths and competitive advantages. As Yünsa, we are the biggest in Europe and among the top five globally with an annual production performance of 10 million meters of high-end wool fabric. We export more than half of our production, to more than 50 countries and our customer portfolio includes more than 400 distinguished brands around world fashion circles. The countries we export most to are Germany, England, Italy, France, Spain, Sweden, Denmark, Japan, South Korea, the US and Russia. As for our goals, we are determined to represent our country on the Ivy League products. We are keen on enlarging our presence in the Far East, especially in Japan in the field of woolen fabric. Moreover, we have full determination to be a leading brand in Italy, which is considered the Mecca of fashion in Europe. We have been working on institutionalizing our new profitability-oriented strategic management approach under four main headings: culture and values, sustainability, innovation and digitalization. In addition to all that, we are also dedicated to maintain our sincere contacts with our clients in and out.”

How about human health and environmentally friendliness of your products? What is sustainability to you?

“Environmentally friendly, sustainable solutions and innovation are at the core of our production. We work for a more environmentally-friendly production by consuming less energy, natural resources and by reducing our carbon footprint. In this regard, we diversify our sustainable production in order to leave a more livable world to our children. The very recent example of this is the BioGreen fabric developed by the Yünsa R&D Center. The environmental-friendly fabric is treated with an oil-based softener made out of wild plant seeds collected from nature. Thanks to the process, it is highly biodegradable in nature. By doing so, dangerous levels of toxic substances are not released into the air or water. With the elimination of fossil fuels, energy consumption is low. It makes us proud to be the pioneering and only company in the world to be applying this finishing technique on woolen fabrics, which makes the amount of carbon footprint eight times lower than its rivals. In addition, we have the fabric called, ‘AvoCare’, produced by infusing wool with avocado oil, which will care for skin. We also have antiviral fabrics that are proven to provide 98% protection against respiratory contagious viruses. Another issue that is worth mentioning is waste… We use recycled material as raw material in line with Global Recycled Standard (GRS) and Recycled Claim Standard (RCS) certificates, which allows monitoring and verification of recycled material. We take advantage of our process-based wool and wool-polyester mix, fiber wastes from our own production line and use them as raw material. In addition, we give priority to cooperating with suppliers that produce polyester fiber by recycling waste plastic bottles. We produced fabric that would provide sound and heat insulation from our fabric wastes during the production process and applied for its patent. We solidify our stance in global competition as well as protect Mother Nature with our efforts on sustainability, which is currently the major agenda, concerned globally. As the awareness on environmental issues rises, the public demand to products is shaped likewise and the environmental products that are compatible to ‘high green standards’ are preferred more. It makes us proud to set an example to the sector with our environmental attitude.

What future awaits the sector, post-corona period in the world? What are your predictions and the road map you will be tracking? 

“Obviously, a lot of things have changed in textile world with the coronavirus, the fastest one of which is happening at supply-chain management. Today, brands prioritize diversification instead of supply-chain based on a single alternative. Given all the dynamics of the market, Turkey will get stronger out of such difficult times, thanks to the advantages of geopolitical location. On the other hand, trends that have emerged out of pandemic also shape the sector towards casual and sustainable products, particularly functional and comfortable ones. Therefore, we enrich our product range by adding casual, bi-stretch collections that are washable as well as classic designs. Our goal in 2021 is to restore the loss we suffered in 2020 to pre-pandemic sales performance with our new collection. We also aim to increase our market share, primarily in Europe, neighboring countries, Japan and the Far East. We aim to grow by 30-35% on production basis in 2021, compared to the previous year, thanks both to the anticipated increase in demand after the second half of the year and the momentum our new collection of casual designs should bring.”

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

#Yünsa #üstsegmentkumaş #üretim #ihracat #woolen fabric export #Mustafa Sürmegöz #yenilikçi ürünler #milli markalar #yeni yatırım #export #Environmentally friendly #sustainable solutions # innovation